21 Mart 2016 Pazartesi

Xeros

Bu süreç  içinde rehavet içinde uyuşmuş kuruluşlardan birisi de Xerox firmasıydı. Xerox, ilk fotokopi makinesini 1959 yılında icat etmiş ve dünya pazarlarında uzun yıllar tekel  konumuna  girmişti. Hatta "Coke", "Kleenex" ve "Frigidaire" gibi Xerox da kopya makineleri dünyasında jenerik isim olmuştu. Ne var ki 1976'dan 1982 yılına kadar olan zaman diliminde, Xerox'un yüzde 82 olan pazar payı yüzde 41'e düşmüştü. Zira Canon, Minoltave, Ricoh ve Sharp gibi rakipleri, Xerox'un maliyet fiyatına satış yapıyorlardı. Xerox yöneticileri rakiplerin metotlarını inceledikten sonra satış fiyatlarının düşük oluş nedeninin damping  yapmalarından gelmediğini, fakat kalitelerinin yüksekliği ve maliyetlerinin de düşük oluşundan kaynaklandığını öğrendiler.
Bu durumun düzelmesi için Xerox'un başkan yardımcılarından David Kearns bir dizi önlemler almaya haşladı. Bu çerçevede, süreç kıyaslaması (benchmarking) projesini başlattı. Fakat organizasyonda süreç kıyaslamasına karşı önceleri ciddi bir direniş gözlendi. Zira Xerox yöneticileri, başkalarının daha iyi yapabileceklerini bir türlü kabullenmek istemiyorlardı. Sonunda süreç kıyaslaması başlatıldı.
Xerox, kendini faaliyet alanının içinde ve hatta dışındaki en iyi şirketlerle mukayese edecekti. Bunu ya organizasyon içindeki şirketlerle ya da dışarıdaki şirketlerle yapacaktı. Ayrıca Avrupa Banka Grubu'nun müşteri hizmetleri konusunda Singapur Havayolları'yla yaptığı gibi fonksiyonel kıyaslamaya gidebilecekti. Organizasyon içi kıyaslamasını, Japon ortağı Fuji kanalıyla Japonya'da yaptı. Bu kıyaslamadan elde ettiği bulgular hayret vericiydi. Zira Japon firmaları aynı fotokopi makinesini Xerox'un maliyetinin yarısına mal ediyorlardı. Xerox, 1981 yılında organizasyon dışı süreç kıyaslamalarına başladı.
Xerox, kendi faaliyet alanının dışındaki bir şirketle de dağıtım fonksiyonuyla ilgili olarak süreç kıyaslaması yaptı. Bu şirket Maine, Freeport'ta katalog ile satış yapan L.L.Bean firmasıydı. Xerox bu ünlü firmaya benchmarking uzmanlarını göndererek stok ve sevkiyat ambarlarındaki çalışanlarla görüştürdü. Zira L.L.Bean firmasında ambarlara gelen malların kabulü ve onların siparişe göre paketlenip tekrar müşteriye sevk edilme süresi Xerox'unkinden üç defa daha hızlıydı. Xerox, L.L.Beans şirketinde hızla sipariş alınmasını ve sevkiyatın zamanı kısaltarak yapılması tekniklerini öğrendi. Ayrıca Xerox, üretim zinciriyle de müşteri kabul sistemini inceledi.
Xerox için tedarikçilerden gelen malzemelerin kalitesinde de sorunlar yaşanıyordu. O sıralarda Xerox 5.000'den fazla tedarikçiyle çalışıyordu. Bu rakam göreceli olarak rakiplerin çalıştığı tedarikçi sayısının dokuz katı fazlaydı. Ayrıca rakiplerin kalitesi de Xerox'un kalitesinden üstündü. Xerox, defolu parçaların bulunup ortaya çıkarılmasında iyi organize edilmiş kalite kontrol sistemine güveniyordu. Buna karşın dışarıdan gelen malzemelerin yüzde 8'i defolu çıkıyordu. Xerox'un montaj kısmında da reddedilen parça sayısı bir milyonda 5.000 adet olarak rekabet avantajını olumsuz etkiliyordu. Bu nedenle Kearns, prodüktiviteyi ve kaliteyi yükseltmenin ve maliyetleri de düşürmenin yollarını aramaya başladı.
Bu bağlamda David Kearns, Xerox'un yönünü, kâr odaklı olmaktan, kalite odaklı olmaya doğru çevirmesi gerekiyordu. Bunun için önce tedarikçi sayısını 5.000'den 300'e düşürdü. Tasarım, üretim ve hizmet alanlarında eşzamanlı mühendislik (conurrent  engineering) uygulamalarını başlattı. Yönetim piramidindeki katmanların sayısını azalttı ve çapraz fonksiyonel takımlar (cross-functional teams) oluşturdu. Ayrıca organizasyon kültürünün güçlenmesi gerekiyordu. Bu bağlamda Xerox, kalite tanımını da değiştirerek kaliteyi, "speklere uygunluktur'' diyen klasik görüşten ayrıldı ve kaliteyi, "müşteri isteklerine uygunluktur" şekline çevirerek organizasyon kültürüne ve misyonuna bir açıklık getirdi.
David Kearns, Xerox'un içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulabilmesi için 125 milyon dolarlık bir eğitim bütçesiyle önce yöneticileri eğitti. Yöneticiler de kendilerine bağlı elemanları eğittiler. Bütün bu gayretler meyvelerini verdi ve kalite sorunları üçte iki oranında düzeldi; üretim maliyeti yarı yarıya düştü ve dolaysız işçi sayısı yarıya ve beyaz yakalı iş görenler de yüzde 3 oranında azaltıldı. Buna karşın üretimin arttığı gözlendi. Xerox ABD'de devlet yardımı almadan Japonya'ya kaptırdığı pazar paylarının büyük bir kısmını geri almayı başaran ilk firma oldu.

Doç.Dr Çetin Kaya


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blog Arşivi