15 Eylül 2015 Salı

Lider Olmanın Prensipleri


  1. Övgü ve takdirle başla.
  2. Kişilerin hatalarına dolaylı olarak dikkat çek.
  3. Diğer kişiyi eleştirmeden kendi hatalarından bahset.
  4. Direkt emirler vermek yerine sorular sor.
  5. En küçük gelişmeyi bile takdir et ve takdirde candan ol.
  6. Kişiye ulaşabileceği bir itibat ver.
  7. Teşvikleri kullan, hatanın kolay tamir edilebilir olduğunu göster.
  8. Kişinin önerdiğin şeyi yapmaktan mutlu olmasını sağla.


Dale Carnegie





Devamını Oku... »

Kendinizden Daha Akıllı...



Kendinizden daha akıllı birilerini işe alırsanız, onlardan daha akıllı olduğunuzu kanıtlamış olursunuz.

R.H. Grant
Devamını Oku... »

14 Eylül 2015 Pazartesi

Başarılı Liderler,"Ne yapmak istiyorum ?"Diye Sorarak Başlamazlar....


Başarılı liderler , " Ne yapmak istiyorum ? " diye sorarak başlamazlar, " Ne yapılması gerekiyor? " diye sorarlar.
Sonra " Bir fark yaratacak şeyler arasında benim için doğru olan hangisi ? " diye sorarlar.
Kendilerinin iyi olmadıkları şeylerle uğraşmazlar.Gerekli olan diğer şeylerin yapılmasını sağlarlar.Ama kendileri yapmazlar.Başkalarını görevlendiriler.
Başarılı liderler kendilerinin etkin olmasını sağlar.
Başkalarının güçlü olmasından endişeye kapılmazlar.
Andrew Carnegie mezar taşına, " Burada, kendisinden daha yetenkli insanları kendi hizmetine almasını bilen bir adam yatıyor, " diye yazılmasını istemişti.

Rich Karlgaad


Devamını Oku... »

9 Eylül 2015 Çarşamba

Dinlemeyi Bilmeyen Bir Asistan Arkadaşınızla....



Merhaba asistan arkadaşım,
Bir randevü talebi için aranırsın ..
Yöneticiler arasında ortak zaman dilimi ayarlamaya çalışırken bir bakarsın ki   karşı tarafın asistanı seni dinlemiyor  can kulağı ile.... verdiğin tarih saat dilimleri havada uçusuyor bunu hissettiğin an !!!
bence yapman gereken en önemli davranış kibarca mail ortamında karşılıklı yazışmayı önermektir her ikinizinde zor durumlar yaşamaması için .
Benden söylemesi;)
Sevgiler




Devamını Oku... »

“Hobilerinize Zaman Ayırın” -Warren Buffett


Başarılı insanlar genelde oldukça ilginç ve kendilerini besleyen pek çok hobiye sahip insanlar oluyorlar. Örneğin ABD’li ünlü yatırımcı ve iş adamı Warren Buffett, boş zamanlarında ukulele çalıyor; ya da Oscar ödüllü aktris Meryl Streep örgü örüyor. Yaratıcılığı geliştirmek ve stres atmak için, hobileri es geçmemek gerekiyor.
 

“Kaynak: www.kisiselbasari.com”


Devamını Oku... »

Başarı Yolunda Sabır ve Kararlılık Örnekleri

“Biz, rüyaların üzerine bina edilen malzemelerden oluşuruz” diyen William Shakespeare ne kadar güzel söylemiş. Gerçek­ten tarih galerisi, gördükleri rüyaların hakikat olması için yılmadan, usanmadan, sabırla çalışıp başarıya ulaşan kararlı insan portreleri ile doludur.
İşte hayat serüvenlerinde sabır ve kararlılığın meyvesini devşirenlerden birkaç örnek:
Londra’daki ünlü British Museum’da Thomas Grey’in “Elegy Written in a Country Churchyard” başlıklı şiirinin yet­miş beş ayrı kopyası teşhir edilir. Grey, üç, beş, on defa değil,kelimeleri, mısraları 75 defa değiştirip yazdıktan sonra şiirinin güzel olduğuna karar verip tatmin olabilmiştir.
*************
Ünlü Fransız romancı Victor Hugo (1802-1885), “Notre Dame de Paris” adlı kitabını yazmaya başladığında, eserine yoğunlaşıp onu tamamlayabilmek için bütün giyeceklerini bir sandığa koydu ve bir arkadaşına verdi ve ona kitap bitmeden onları getirmemesi için sıkı sıkı tembihledi.
*************
Gelmiş geçmiş bestecilerin en büyüklerinden biri kabul edilen Ludwig van Beethoven (1758-1828), her musiki parçasını, en az on iki defa yazdığı bilinmektedir. Ayrıca Beethoven “Dokuzuncu Senfoni” dahil en güzel eserlerini hemen hemen tamamen sağırlaştığında yazdı.
*************
“Kaynak: www.kisiselbasari.com”
Devamını Oku... »

Motivasyon ve Başarı İçin 50 Taktik


MOTİVASYON ve BAŞARI İÇİN 50 TAKTİK 
Motivasyon, mutlu ve başarılı olmak için hayati önem taşır. Aşağıdaki ipuçları, kendi kendinizi motive etmenize ve bunu sürdürebilmenize yardımcı olacaktır. Bunlar, pratik ve sonuca yönelik tavsiyelerdir. Uygulamadığınız sürece, genel kültürden öteye geçmeyeceklerdir.
1. HİKAYENİZİ YAZIN
Temiz bir kağıda bir iki paragraf olacak şekilde arzu ettiğiniz geleceğin hikayesini yazın. Gelecekte yapmakta olduğunuz şeyi, yaşadığınız yeri ve sahip olduklarınızı yazın. Bu sizi, hem şimdi hem de gelecekte motive edecektir.
2. GELECEĞİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN
Gözlerinizi kapatın ve kendinizi gelecekte ne yapıyor olarak görmek istiyorsanız, onu yaparken canlandırın. Sağlıklı bir şekilde koşuyorsunuz, bahçenizdeki çiçekler ile ilgileniyorsunuz ya da çalışıyorsunuz. Örneğin, hayaliniz küçük bir işyeri açmaksa, kendinizi açılış gününde, müşterileriniz ve çalışanlarınız ile selamlaşırken hayal edin. Böylece, hayallerinizi somutlaştırabilirsiniz.
3. GEÇMİŞİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN
Geçmişi gözünüzde canlandırdığınızda, daha önce nerede olduğunuzu ve ne kadar yol kat ettiğinizi görürsünüz. Planlı hedeflerinize ne kadar ulaştığınızı ve nerelerde hata yaptığınızı anlarsınız. Bu sizin doğru yolda ilerlemenizi sağlayacaktır. Bir şoförü düşünün, yalnızca önüne baksa ve dikiz aynasından yararlanmasa nelere maruz kalabilir. Zaman zaman geçmişe bakmak, en az şoförün dikiz aynasına bakması kadar yararlıdır.
4. BÜYÜK DÜŞÜNÜN
Geleceğiniz ile ilgili büyük düşünmekten korkmayın. Bu, kısa süreli başarısızlıklarınıza katlanmanızı kolaylaştıracaktır. Engeller, sizi durduramayacaktır. Çünkü, sizin gözleriniz büyük hedefe kilitlenmiş olacaktır. Uzun bir zamandan sonra sevdiğinize kavuşacağınızı düşünün, onu tren garından almaya giderken, bardaktan boşanırcasına yağan, sizi sırılsıklam eden yağmur, rahatsız eder mi?
5. KENDİNİZİ EĞİTİN
Hedef ya da hayaliniz ile ilgili her şeyi öğrenin, okuyun, konuşun, dinleyin ve deneyin. Eğer bir yazar olmak istiyorsanız, ders alın, kitaplar okuyun, yazın, diğer yazarlar ile konuşun, atölye çalışmalarına katılın.
6. DÜZENLİ OLUN
Temiz, düzenli ve iyi organize edilmiş bir ev, ofis ve hayat, motive edilmiş akıl için olmazsa olmaz niteliği taşımaktadır. Fiziksel dağınıklık, zihinsel dağınıklığa neden olur. Düzenli bir hayatınız olsun, böylece kendinizi her gün daha da zinde hissedeceksiniz. Örneğin, gece yatma, sabah kalkma saatiniz düzenli olsun. Mutlaka kahvaltı edin ve sabah en az yarım saat yürüyüş yapın.
7. EVİNİZDE VE OFİSİNİZDE MOTİVATÖRLERE YER VERİN
Evinizde, ofisinizde, arabanızda, cüzdanınızda size hedef ve hayallerinizi hatırlatacak sembollere, işaretlere, notlara ya da objelere yer verin. Bu hatırlatıcılar, sizin motivasyonunuzun devamının garantisi olacaklar. Son model bir araba sahibi olmayı mı istiyorsunuz? O halde hayalinizdeki arabanın resimlerini odanızın duvarına asın, cüzdanınızda saklayın ve ihtiyaç duyduğunuz an bakıp, hedefinizi hatırlayın.
8. GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALARA KATILIN
Gönüllü olarak başka insanlara yardım edin. Bunu yaptığınızda, diğer insanları mutlu etmenin ne kadar tatmin edici bir şey olduğunu fark edeceksiniz. Haftasonları, eşinizle birlikte Çocuk Esirgeme Kurumu'na gitmek iyi bir fikir olabilir.
9. KENDİ MOTİVASYONUNUZ İLE BAŞKALARINI MOTİVE EDİN
En iyi öğrenme yöntemi, öğretmektir. Çocuklarınızın motive olmalarına, arkadaşlarınızın daha etkili hedefler belirlemelerine, eşinizin kişisel hayallerine ulaşmasına yardımcı olun. Onlara yardımcı olduğunuz zamanlarda, aslında kendinize de yardım ediyor olacaksınız.
10. ÇOCUKLAR İLE ZAMAN GEÇİRİN
Çocuklar ile zaman geçirmek size perspektif kazandıracaktır. İşteki yada özel hayatınızdaki sıkıntı yada endişeler, çocuklarınız ile oynadığınızda eriyip gider. Çocuklar her şeye basit yollu bakarlar ve bunu öğrenmek bile bizim için kar sayılır.
11. BADİLİK SİSTEMİ KURUN
Eşinizin kendi gelişimine yönelik hedefleri yada bir şeyleri başarmak isteyen yakın bir arkadaşınız var mı? Eğer varsa, onlar ile 'badilik sistemi' kurun. Birbirinizi motive edin, uyarın, cesaretlendirin ve hedeflerinizde yardımcı olun.
12. KENDİNİZE BİR MODEL BULUN
Kendisinden bir şeyler öğrenebileceğiniz rol model seçin. Bu kişi, sizin saygı duyduğunuz ve kendisi gibi olmak istediğiniz birisi olmalıdır. Saygı duyduğunuz bir insanı örnek aldığınızsa, tekerleği yeniden icat etmeniz gerekmeyecektir.
Eğer çevrenizde böyle bir kişi yoksa, ünlü bir lideri, sanatçıyı yada bilim adamını da rol model olarak alabilirsiniz. Kendisi ve yaptıkları hakkında tüm bilgileri edinerek, hedeflerinize ulaşmak için kullanabilirsiniz.
13. YÜRÜYÜŞ YAPIN VE ARABA KULLANIN
Şöyle bir etrafı gezin yada bulunduğunuz semtte arabanızla dolaşarak, rahatlayın, serbest zaman geçirin. Hepimizin rahatlamaya ihtiyacı var ve aslında hızlı yürüyüşler yapmak, araba kullanmak, gerçekten iyi birer çözüm. Bu şekilde yaptığınız mekan değişikliği, üzerinizdeki olumsuz havayı dağıtacaktır.
14. BAŞARI HİKAYELERİNİ OKUYUN
Etrafınızdaki insanların başarı hikayelerini okuyun. Günlük gazetelerde bile size ilham verebilecek, motive edecek ve harekete geçirecek düzinelerce küçük başarı hikayeleri var. Kütüphaneler, sıradan insanların sıra dışı hikayelerini anlatan biyografi ve otobiyografileri ile dolu. Hepsi, sizi başarıya ulaştırmak için raflarda heyecanla bekliyorlar.
15. MÜZİK DİNLEYİN
Müzik sakinleştirir, heyecanlandırır, hüzünlendirir ve hatta motive edebilir. Koşu yaparken Rocky'nin film müziğini dinlemek, müziği motivatör olarak kullanmaya en güzel örnektir. Sizi motive edecek şarkıları belirleyin ve ihtiyacınız olduğu durumlarda onlardan yararlanın.
Mesela, sabahları ofisime yada eğitim vereceğim şirkete giderken, 'türkü' dinlemekten çok zevk alıyorum ve bu beni motive ediyor.
16. MOTİVE EDİCİ FİLMLER İZLEYİN
Sizi motive eden filmlerin listesini yapın ve küçük bir arşiv oluşturun. Örneğin; Forrest Gump filmini izlemek pek çok kişiyi motive edebilir. Biliyorsunuz bu filmde, IQ'su normal insanlardan çok daha düşük bir kişi, büyük başarılara imza atıyordu.
17. MOTİVE EDİCİ ALINTILARI OKUYUN
Gerek internette, gerekse kitaplarda size ilham verecek ve motive edecek binlerce alıntı bulunuyor. İnternette dolaşın ve aranın çiçeklerden bal topladığı gibi bilgileri toplayın.
Bunlar işinize çok yaracaktır, çünkü hepimizin hayatı yorumlama şeklimiz farklıdır. Hayata farklı açılardan bakmanızı sağlayacak hikayeler bile çok işinizi görecektir.
Bu konuda http://www.motivasyoncu.com adresinden de yararlanabilirsiniz.
18. SAĞLIKLI BESLENİN
Mutlu bir yaşam için, sağlıklı beslenme çok önemlidir. İyi bir diyet, sizin vücut sisteminiz için gerekli olacak tüm besin, vitamin ve mineralleri içerir. Fazlası zaten zararlı olacaktır. Ne demişler, "sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur". Vücudunuz ve motivasyonunuz için sağlıklı beslenin. Sigara ve alkolden uzak durun.
19. YETERİNCE UYUYUN
Bazı insanlara 6 saat uyku yeterken, bazıları için 8 saat gerekli olabilir. Yeterince uyuduğunuza emin oluncaya kadar uyuyun. Ancak, 8 saatten fazla olmamasına da dikkat edin. Düzenli ve yeterli bir uykuya sahip olmanın, hem vücudunuz hem de zihniniz açısından ne kadar yararlı olduğunuz göreceksiniz.
20. SÜREKLİ ÖĞRENİN
En önemli ders bu. Etrafınızdaki dünya hakkında sürekli öğrenmeye devam edin ve asla durmayın. Sizi ilgilendiren şeyler hakkında okuyun, dinleyin ve öğrenin. Mesela, sorulan bir soruya "bilmiyorum" demenin tadını çıkarın, sonra hemen öğrenin. Meraklı olun. Biliyorsunuz, merak ilmin hocasıdır.
Hedefler olmadan, hayatınızda kalıcı değişiklikler yapmanız oldukça zordur. Aşağıdaki ipuçlarını kullanarak etkili ve verimli hedefler belirleyebilirsiniz.
21. HEDEFLERLE ÇALIŞIN
Hedefler ile ilgili en önemli ipucu bu. Hedeflerle çalış..!
Hedefler, hayatınızın tüm alanlarındaki gelişiminiz için önemlidir, eğer hedefsiz çalışırsanız, gelişiminizde güçlükler ile karşılaşırsınız.
İstediğinizi elde etmek için, işinizi şansa bırakmanız hiç de iyi bir yol değildir.
Earl Wilson'un güzel bir sözü var. Diyor ki : "Başarı mı? Başarı tamamen şansa bağlıdır. İnanmazsanız başarısız insanlara sorun..!"
Hedeflerle çalışın, onlar size başarıyı ve yanında meyvesi olan mutluluğu getireceklerdir.
22. BEYİN FIRTINASI YAPIN
Temiz bir kağıt ve kalem alın. Uygun bir ortama geçin. Kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği, telefondan uzak.
Sonra, düşünün, düşünün ve tekrar düşünün. Aklınıza gelen her düşünceyi yazın. Parasal hedefler, kişisel hedefler, İlişkisel hedefler, sağlığınız ile ilgili olanlar vs. Tüm fikirleri yazın.
Bitirdiğinizde, üzerinde çalışmak için gereğin fazla hedefiniz olacak. Bunlar arasından sizin için önemli olanları seçin.
23. HEDEFİNİZİ KAĞIDA YAZIN
Üzerinde çalışacağınız hedefi seçmeden önce, onu bir kağıda yazın, hedefinizin somutlaşmasını sağlayın. Böylece, sizin için gerekli olup olmadığına daha kolay karar verebilirsiniz.
24. HEDEFİ SEÇME NEDENLERİNİZİ YAZIN
Neden bu hedefi seçtiniz? Hedeflerinizin her biri için, "Bunun bana ne yararı var" sorusunu sorun. Hedefi seçme nedenlerinizi kolaylıkla açıklayabiliyor olmalısınız. Eğer açıklayamıyorsanız, bu hedefi listeden silin ve diğerine geçin.
25. HEDEFİNİZİN SPESİFİK OLMASINI SAĞLAYIN
Hedefinizin etkili olabilmesi için, onu spesifik olarak ele alın.
"Çocuklarınız ile ilişkilerinizi geliştirmek" çok önemli ve yapmaya değer olabilir, ancak hedefiniz adına çok geniş bir tanımlama olacaktır. Bunun yerine, daha spesifik bir hedef belirleyin. Mesela, Pazar günleri beraber pikniğe çıkmak, akşam yemeklerinizi saat 19:00-20:00 arasında birlikte yemek, yada gece yatmadan önce onlarla 1 saat sohbet ederek bilgi ve deneyimlerinizi aktarmak gibi.
Bu sizi hedefinize daha kolay ulaştırabilir.
26. TERMİNLER KULLANIN
Hedeflerinizin gerçekleşmesini engelleyecek en ölümcül şey, ertelemektir. Bu problemin üstesinden gelmenin en iyi yolu termin kullanmaktır.
Hedeflerinizde yaptığınız gibi, terminlerinizi de spesifikleştirin. Elimdeki projeyi 5 Ocak 2004′e kadar bitireceğim gibi...
27. BAŞLAMA TARİHİ KULLANIN
Termin önemli, ancak onun kadar önemli olan başka bir konu daha var ki, bu da başlama zamanının net olmasıdır. Hedefiniz için yola çıkarken, başlama tarihini ertelemeye yönelik pek çok nedeniniz olacaktır.
Bunun üstesinden gelmek için, başlama tarihi belirleyin ve o tarihe sadık kalın.
28. BÜYÜK HEDEFLER SEÇİN
Hedeflerinizin etkili olabilmesi için, ulaşılabilir-zor olmalıdır. Eğer hedefiniz başarılması kolay ise, motivasyonunuz düşer.
Hedefleriniz ulaşılabilir olmalı, ancak aynı zamanda sizin mevcut yetenek ve becerilerinizi geliştirmenizi gerektirecek kadar da zor olmalıdır.
29. ULAŞILABİLİR HEDEFLER BELİRLEYİN
Ulaşamayacağınız hedefler belirlemek, sununda, sizde hayal kırıklığı, kızgınlık ve özgüven sarsılması yaratır. Hedefleriniz ulaşılabilir-zor ve mantıklı olmalıdır.
30. DETAYLI AKSİYON PLANI HAZIRLAYIN
Hedeflerinizin her bölümü için, adım adım detaylı aksiyon planı hazırlayın. Pek çok hedef, ne zaman ne yapılacağı planlanmadığı için başarısızlığa uğrar. Yapacağınızı planlayın ve planladığınızı yapın.
31. ABARTMAYIN ( GEREĞİNDEN FAZLA HEDEF İLE ÇALIŞMAYIN)
Aynı anda çok fazla hedef üzerinde çalışmayın. Başlamak için bir ila üç arası hedef uygun olacaktır.
32. İLERLEMENİZİ ÖLÇÜN
Çalışmalarınızdaki ilerlemenizi ölçün. 300 sayfalık bir roman yazmak istiyor olabilirsiniz. 300 sayfayı birden hedeflemeyin. 25 ila 50 sayfalık artışlar şeklinde düşünün ve tamamladığınız sayfaların günlük çetelesini tutun. İlerlemenizi ölçmek, hedefiniz gerçekleşinceye kadar motivasyonunuz en üst seviyede tutacaktır.
33. İSTEK LİSTESİ HAZIRLAYIN
Kendinizi yapmak zorunda hissettiğiniz yada yapmayı gönülden istediğiniz 10 şeyin listesini yapın. Bir iş kurmak, maratonda koşmak, Avrupa'yı ziyaret etmek, Japonca öğrenmek vs.
Bu listeyi ofisinizde ve/veya evinizdeki panoya yapıştın.
34. HATIRLATICILAR KULLANIN
Post-it'ler günlük görevlerinizi ve hedeflerini hatırlamanız için mükemmel araçlardır. Tabii, abartmamak kaydıyla.
Birbiri üstüne geçmiş, ne olduğu okunmayan onlarca not, size hiçbir yarar sağlamayacaktır.
35. KENDİNİZİ ÖDÜLLENDİRİN
Kendiniz için ödüller belirleyin. Hedefinize ulaştığınızda yada küçük de olsa bir adım attığınızda kendinizi ödüllendirin ve bunu kutlayın. Çok çalıştınız ve bunu hak ettiniz. Ailenizle dışarıda yemek yiyin, kısa bir seyahate çıkın yada sizi mutlu edecek başka şeyler yapın.Davranış her şeydir. Aşağıdaki ipuçları, kazanan davranışlara sahip olmanıza yardımcı olacaktır.
36. DOĞRU KELİMELERİ KULLANIN
Günlük konuşmalarınızda, 'Bunu başarabilirim' yada 'Bir çözüm buluruz' gibi olumlu cümleler kullanmaya dikkat edin.
Kurduğunuz, cümlelerin sizin psikolojiniz ve davranışlarınız üzerinde son derece önemli etkileri olduğunu unutmayın.
37. İYİMSER OLMAK İÇİN ÇABA HARCAYIN
İnsanların ne kadar başarılı oldukları, iyimser yada kötümser olmalarına göre değişir. Pozitif davranışlara sahip olmak, üzerinde uğraşmanız gereken bir şeydir. Önemli olan, ne olduğunuz yada olmadığınız değil, ne olabileceğinizdir.
38. ARKADAŞLARINIZI SEÇİN
Arkadaşlarınızın negatif davranışları mı var? Bu sizi etkiliyor mu?
Birlikte zaman geçirdiğimiz insanlar, çoğu zaman bizim tutumumuzu etkileyebilir. Eğer ofisinizdeki yada evinizdeki bireyler sizi negatif yönde etkiliyorsa, bu durumu değiştirecek gerekli adımları atın.
39. DEĞİŞİME İHTİYACINIZ OLDUĞUNU NASIL ANLAYACAKSINIZ?
Mutsuz olduğunuzu anladığınızda, bunu kendinize itiraf edin ve kendinizi korumaya alın. Bu yapılması çok zor olan bir şey, özellikle bir şeyleri kendinize itiraf edecek durumda değilseniz. Yapılması zor, ancak değerli. Karamsarlığa düşmeye başladığınızda, farkına varın ve bu durumu değiştirin.
40. DİĞERLERİNİN NE DEDİĞİNİ DİNLEYİN
Kendimize pozitif bir insan olduğumuzu söylemekten hoşlanıyor olabiliriz, fakat bu her zaman doğru değildir. Arkadaşlarınızın ve ailenizin sizin davranışlarınız ile ilgili söylediklerine kulak verin, duymak istemeyeceğiniz şeyler söyleyebilirler. Fakat, unutmamak gerekir ki; hayattaki en iyi değişimler, yapıcı eleştirilerden gelir.
41. SİZİ NELERİN HUZURSUZ ETTİĞİNİ ÖĞRENİN
Sizi nelerin huzursuz ettiğini bildiğinizde, içinde bulunduğunuz olumsuz durumdan uzaklaşabilir ve bunun sonucu ortaya çıkan gerilim ve hayal kırıklıklarından korunabilirsiniz.Eğer kaçamayacağınız bir durum söz konusu ise, onu daha iyi bir hale getirmek için neler yapabileceğinizi düşünün.
42. SİZİ NELER MUTLU EDER?
Bu sizin psikolojiniz ve tutumunuz için hayati önem taşır. Sizin 'mutluluk' tuşunuz tutum ve davranışlarınızı tekrar ve tekrar geliştirmek için gereklidir. Mesela ben, kötü bir ruh hali içerisindeysem, sabah kahvaltı yapıp yapmadığımı kontrol ederim. Eğer yemediysem, sistemime besin aldıktan sonra 180 derecelik bir dönüş yaşarım. Ruh halim düzeliverir.
43. ARA VERMESİNİ BİLİN
Şimdi dışarıya çıkın ve açık havada kısa bir yürüyüş yapın.
Sıkıntı duyduğunuz durumlarda, ara vermesini bilin. Bu sizin olaylara farklı bir perspektiften bakmanızı sağlayacaktır. Mesela, eşinizle problem mi yaşadınız yada amiriniz sizi demoralize edecek şeyler mi söyledi, ani tepkilerden kaçının, bir ara verin, etraflıca düşünün ve öyle harekete geçin.
Bununla birlikte, sürekli çalışmayın, ara vermesini bilin. Baltanızı bilemeden yeni odunlar kesmeye kalkmayın. Aşağıdaki *hikaye size yardımcı olacaktır.
*BALTAYI BİLEMEK
"Çalışacağım ve kendimi hazırlayacağım. Ve bir gün şans kapımı çalacak."
Abraham LINCOLN
Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş :
· "Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?" İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş :
· "Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir."
Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp,yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu zihnimizin, ruhumuzun karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur.
Delfi'deki ünlü tapınakta Sokrates'in şu sözü yer alır: "İnsan Kendini Tanı" Kendini tanımak, şu anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında açı olmaması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız...
44. HAREKETE GEÇMEDEN ÖNCE İKİ KERE DÜŞÜNÜN
Harekete geçmeden önce, nedeniyle birlikte hareketiniz hakkında düşünün. Eğer bir çalışanınız, sizi de etkileyebilecek bir yanlış yaptıysa, hemen bağırıp çağırmayın. En iyi karşılık (yanıt) üzerinde düşünün. Bunu iki kere yaptıktan sonra harekete geçin.
İki kez dinleyip, bir kez konuşmamız için, iki kulağımız ve bir ağzımız olduğunu unutmayın.
45. TEPKİ&YANIT (REACT VS. RESPOND)
Bu iki kelime, mutlu, istekli, pozitif insan ile üzgün, bitkin ve negatif insan arasındaki farktır.
Hayatınızda sizi direk yada dolaylı olarak etkileyecek şeyler olduğunda, buna yanıt verin. Yani, üzerinde düşünün, çözüme odaklanın.
Eğer tepki verirseniz, nedenleri atlamış ve o andaki duruma odaklanmış olursunuz. Sonuçta, daha fazla sıkıntı ve hayal kırıklığı dışında elinize bir şey geçmez.
Tepki değil, yanıt verin.
46. SAHİP OLDUĞUNUZ ŞEYLERİN DEĞERİNİ BİLİN
Etrafınıza bakın ve sahip olduğunuz şeylerin değerlerinin farkına varın. Arkadaşlarınız, aileniz, kariyeriniz, eviniz yada başka herhangi bir şey. Bu bile başlı başına bir mutluluk kaynağıdır. Kötü şeylerin hayatımıza nasıl girdiğinin önemi yok, biz sahip şeyler için şükretmeliyiz.
Farklı bir bakış açısıyla bakın ve hayatınızdaki güzel şeylerin tadını çıkarın.
47. HER ZAMAN MUTLU OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ
Bazen, kendinizi kötü hissetmenizin hiçbir kötü yanı yok. Her zaman, dışadönük, heyecanlı, enerji dolu olmak zorunda değilsiniz.
Bir şeylerin yolunda gitmediği, kendinizi iyi hissetmediğiniz günler olacaktır. Dert etmeyin, problemler geçer.
48. MANTIĞINIZLA HAREKET EDİN
Sorunlara mantığınızla yaklaşın. Duygularınızla hareket ederseniz, sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız.
49. DEDİKODUCULARDAN UZAK DURUN
Etrafınızdaki negatif konuşmalara katılmayın. Eğer, konuşmanın bu yönde ilerlediğini görürseniz, özür dileyerek kibarca oradan uzaklaşın.
50. GÜNE İYİ BAŞLAYIN
Güne gülümseyerek başlayın. Bugün, başarılacak ve hoşlanılacak pek çok şeye sahip olacaksınız. Hayat kısa..! Ancak, bugün geriye kalan hayatınızın ilk günü. Bunu asla unutmayın.
MOTİVASYON MASALLARI
Pekçok insanın kafasında bir hedef vardır, fakat ona ulaşmak için adım bile atmazlar. Neden? Zihinlerindeki yanlış inançlar, masallar yüzünden. Aşağıdaki bölümde, başlıca yanlış inançlar ve neden onlardan sakınmanız gerektiğini bulacaksınız.
Beceremem, onu yapamam
Evet, yapabilirsin! Diğerleri ne yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin. Aynı büyüklükte beyin, aynı iki kol ve bacak, her gün aynı zaman diliminde yaşayan kadın yada erkek tarafından yapılmış olan tüm olağanüstü şeyleri, sen de yapabilirsin.
Yarın başlarım
Belki, yapamazsın. Bugün yapabileceğin şeyleri asla erteleme. Yarın garanti değil ve geleceğin ne getireceğini kimse bilmiyor. Yalnızca şu andan eminsin. Buradasın ve hedeflerine ulaşabilirisin.
Bu benim için doğru olmayabilir
Uğraştığınız şeyin sizin için en iyisi olduğundan hiçbir zaman %100 emin olamazsınız. Çünkü sürekli yenilenir ve değişir. Hedefe yürürken pek çok kere yol değiştirirsiniz. Mükemmel fırsatlar kapınızı çalana kadar beklemeyin. Harekete geçin.
 http://www.kigem.com/
Devamını Oku... »

Patronların Asistanlarında Olmasını....

Patronların Asistanlarında Olmasını Bekledikleri Bilgi ve Yetenekler

1-Kişiler arası iletişim becerileri ;

Patronunuzla ,müşterilerinizle,meslektaşlarınızla ve diğer çalışanlarla e -posta,telefon veya yüz yüze iletişim becerilerinizin üst düzey olması.

2- Güvenilir , ağzı sıkı, sadık olmanız.

3-Elinizden gelenin en iyisiyle işleri doğru yapmanız ve kararlı hareket etmeniz.

4- Patronunuzun düşüncelerini ve yönetim bicimini anlamanız; böylece her şeyi ona danışmak durumunda kalmamanız.

5- Aktif dinleme becerisi.

6- Sahiplenme : Harekete geçen, muhtemel problemleri bilip bu problemleri çözmeye çalışmanız.

7-Çok meşgul olduğunuzda ve işlerin teslim tarihleriyle yarıştığınızda dahi sakinliğinizi, etkili çalışma becerilerinizi kaybetmemeniz.

8- İstek ve enerjiyle  dolu olmanız.

9-İddialı ve ikna edici olmanız.

10-Empati yapabilmenizi ve destekleyici olmanızı.

11- Patronunuzun mükemmel olmadığını anlayışla karşılayıp olumsuz yanlarına odaklanmamanız.

12- Mizah duygunuzun olması .

özelliklerini asistanlardan beklerler.


alıntı..
Liderlik okulu
Devamını Oku... »

3 Eylül 2015 Perşembe

Yönetimin Etkinliği Merdivene....Steven Covey


Yönetimin etkinliği merdivene başarıyla tırmanmaktır, ama liderlik, merdivenin doğru duvara dayalı olup olmadığıyla ilgilenir.

Steven Covey
Devamını Oku... »

1 Eylül 2015 Salı

Lider Takip Edileni Olan Kişidir

Merhaba ,
Sola Unitas Academy'de okuduğum  bu yazıyı paylaşmak istedim.
Sevgilerimle,
Son yıllarda kullanılan ne moda bir kelime değil mi? LİDERLİK….Yazılan kitaplar, eğitimler, seminerler, filmler, makaleler, workshoplar daha neler neler…
Kafaları kurcalayan bir soru; Lider mi doğulur yoksa lider mi olunur? Şirketler, kurumlar, ülkeler, ordular, takımlar… Hep iyi liderler peşinde…
Peki ne yapmak lazım? Nasıl iyi lider oluruz? Liderlik sonradan geliştirilebilir bir özellik mi?
Uzun yıllar kurumsal hayatta size bağlı takımlar yönetmeye çalıştıysanız ve tarihteki önemli liderlerin hayatlarına bakarsanız şunu çok iyi anlayabilirsiniz. 
“Lider takip edileni olan kişidir”
Yani birileri sizi takip edecek, onları etkileyeceksiniz, gönüllerine ulaşacaksınız, bam tellerine dokunacaksınız, etkilenecekler ve takip edecekler sizi… Onları bir uçurumdan aşağıya götürüyor olsanız bile…
Takip edilmiyorsanız lider değilsiniz.
Peki nasıl olacak bu?
Çalıştığınız şirkette, takımda, kurumda her neyse, yetkiniz var ve talimatlar verebilirsiniz, insanlara hesap sorabilirsiniz. İstediğiniz işleri yapmaları konusunda yönlendirebilir hatta zorlayabilirsiniz. Bunların hepsi mümkündür. Sizinle çalışan insanlarda işlerine devam etmek istiyorlarsa, sizin söylediklerinize uymaya gayret gösterirler, çabalarlar, çalışırlar, başarı da gelebilir sonunda…
Peki yeterli mi? Kalıcı olur mu?
Liderlik aslında hükmederek değil, etkileyerek harekete geçirme sanatıdır, yani kişilerin gönüllü kabulü.
Peki,Liderlik doğuştan mı? Genetik mi?
Her ikisi de. Lider doğulur da olunur da. Araştırmalar bunu gösteriyor.
Doğuştan gelen kimi özellikler bir insanın liderlik yapmasını kolaylaştırabilir. Fakat sadece doğuştan gelen özellikler liderlik için yeterli değildir. Yapılan araştırmalar, liderliğin %30 genetik, %70 sonradan kazanılan özelliklerle edinildiğini gösteriyor. (R. D Arvey, Wendy Johnson, Maria Rotundo, Zhen Zhang & McGue “The nature of leadership research”)
Amerikalı ünlü Psikolog  Daniel Goleman ise; lideri lider yapan özellikler arasında duygusal zekânın önemine işaret ediyor.
Bazılarımızda liderlik özellikleri daha doğuştan var. Onlar liderlik konusunda bizden daha şanslılar.
Her insanın konuşması, ses tonu, boyu, vücut dili, iletişim becerisi birbirinden farklı. Bazılarımızda empati yeteneği daha fazla, bazılarında daha az. Bu yetenekler herkese doğuştan eşit olarak verilmemiş. Beğensek de beğenmesek de durum bu.
Fakat bu eşitsizliğe karşın hepimizde, eksik olduğumuz alanları geliştirmemize yetecek kadar akıl ve irade var. Yeter ki kendimizi geliştirmeye niyet edip bunu hayata geçirelim.
Araştırmaların da kanıtladığı gibi, liderlik gerçekten her insanın kendini geliştirebileceği bir alan. Her insan emek ve çabayla kendisine “verileni” geliştirebilecek potansiyele sahip.
"Liderlerin işi, takipçilerini şu an oldukları yerden alıp, hiç olmadıkları bir yere götürmektir."  - Hanry Kissinger                   
Bana göre liderliğin temel bazı özellikleri var. Onlar olmadan lider olamıyor ve insanlara ilham veremiyorsunuz.
Gidilecek bir yer olmalı daha önce gidilmemiş. Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız yanlış bir yere gidemezsiniz. Yani Liderin bir hedefi, daha geniş bir perspektifle Vizyonu olmalı.
Önce lider gönülden inanmalı gidilecek yere... Sonra diğerlerini inandırmalı…
Cesareti olmalı liderin, engellerden yılmamalı. Korkmamalı ve yapabileceğine inanmalı, tabii inandırmalı da.
Takip edilen, davranışlarıyla rol model olabilmeli, kendi hayatımda o kadar çok gördüm ki söyledikleriyle, yaptıkları birbirini tutmayan.
İnsanları anlamalı, dinlemeli, yüreklendirmeli, hata yapmalarına ve öğrenmelerine fırsat vermeli.
Duygu yaratmalı, etkilemeli, yüreklerini titretmeli, yüreğinden çıkmalı tüm sözcükleri…Sevilmeli mi Lider? Şart değil, ama takip edilmeli… Bazen yaptıklarınız sevilmenizi bile engelleyebilir. Ancak liderin aradığı masumiyet değildir. Hem kendisinin hem de takip edenlerin “vizyonudur” öncelik verdiği…
Şefkatli olmalı lider. Şefkat bazı inanışlara göre bilinen en üst erdemdir.
Sabırlı olmalı. İnsanların oldukları yerden şikâyet eden değil. İnsanların gelemedikleri yerden dolayı kendini sorumlu tutarak ilerleyen biri olmalı.
Duygusal zekası yüksel olmalı. Başarı artık farklı kriterlere dayanıyor. Duygusal zeka özellikle insanları etkileyebilmek için önemli bir araçtır. 

Yani özetle Gözleri parlamalı beraberindekilerin… Sadece etrafınıza bir bakın, çalışanlarınızın, çocuklarınızın, arkadaşlarınızın gözleri parlıyor mu? Baktığınızda anlayacaksınız.


alıntı;
http://slnts.co/1Q2mOI5 
Devamını Oku... »

Şükredenlerin Modu Yüksek

Batı dünyası “şükretmeyi” yeniden keşfediyor. Bu trend dahilinde piyasaya sayısız kitap, film ve uygulama çıkıyor. Ama bu kadar tantanaya gerek yok; zira hayatta mutlu olmanın sırrı sadece elinin altındakileri görebilmek…
Baştan belirteyim, bu kesinlikle “Gerçekten yeni bir çoraba ihtiyacınız var mı?” diyerek edebiyat parçalayan bir yazı olmayacak. Evet, çoraba ihtiyacınız olmayabilir ama yenisini almanın ne kadar eğlenceli olduğu da tartışılmaz. Gelin görün ki her şeye rağmen bir şeyler ters gidiyor. Kabul edelim, mutsuzuz. Üstelik işten çıkıp koştura koştura gittiğimiz yoga seanslarına ve kaç çift olduğunu unuttuğumuz ayakkabılarımıza rağmen mutsuzuz. Eminim nedenini siz de sorguluyorsunuzdur ve raflarınız alıp alıp okumadığınız, okusanız da pek bir şey anlamadığınız kişisel gelişim kitaplarıyla dolup taşıyordur. Peki gerçekten derdimiz ne? Para mı? Sevgili mi? Eş mi? İş mi? Ya bunlar varken bile mutsuzsak?
‘ŞENLİĞİ KAYBETTİK’
İngiliz yazar Anna Hart’a göre yanıt çok basit: “Şükürsüzlükten!” Hart’a hak vermemek zor. En son hayatınızda olan neyi kutladınız mesela? Hatırlıyor musunuz? Bakın Osho “Meditasyon, Kutlama Sanatı” kitabında neler demiş: “Şenlik, boyutu anlaşılması gereken en önemli şeydir ama biz onu tamamen kaybettik. Şenlik derken, anbean size gelen her şeyin keyfini çıkarma kapasitesinden söz ediyorum… Eğlenirken bile eğlenmiyors, bunun keyfini çıkarmıyorsunuz. Zaten kazanmak için oynayınca oyun bir işe dönüşüyor; o zaman sadece sonuç önemli oluyor.”
ŞÜKREDENLERİN MODU YÜKSEK!
Aslında bu “zihin” edebiyatına da karşıyım ama sanırım Osho haklı. Bu noktada American Psychological Association’ın (APA) geçtiğimiz nisanda yaptığı araştırma dikkate değer. Bulgular kısaca şöyle: Sahip olduklarına şükredenlerin “modu” her daim çok daha yüksek, uykuları çok daha düzenli ve kendilerini yorgun hissetme oranları gözle görülür biçimde daha düşük. Aslında bu meselenin ayak seslerini uzun zamandır duyuyoruz. Julia Roberts’ın yediği, dua ettiği, üstüne Javier Bardem’ine kavuştuğu günleri unutmuş olamazsınız (“Ye, Dua Et, Sev”i mutlaka izleyin). Bunun üzerine “anı yaşa” mottolu kitapların, filmlerin pazarı nasıl parsellediğini de! Sadece Apple Store’da 163 ayrı şükretme uygulaması var. Amazon’da “gratitude” (şükran) diye arama yaptığınızda karşınıza 20 bin 451 doküman yığılıyor. Janice Kaplan’ın şükrederek yaşama kabilinden kaleme aldığı “The Gratitude Diaries”, İngiltere’de yılın en popüler kitaplarından biri oldu. Tüm bu mutluluk projeleri rafların en önünde yok sattı.
ÖNCE YAŞAYIN
Ama cilt cilt kitap okumak, sizi daha mutlu bir insan yapmıyor. Zira bu kitapların şöyle bir handikabı var; okurken her şey muazzam ama kitap biter bitmez elimiz depresyon hırkası arıyor! Anne Hart ise “Ama ilginçtir, nelere şükrettiğinize dair aldığınız 1-2 satır notun hayatınızı değiştirmesi mümkün olabilir” diyor. Okuyun, öğrenin, deneyimleyin ama yanıtı kitaplarda ararken kendi hayatınızda ne olup bittiğini kaçırmayın; yani önce yaşayın! Bu arada celebrity güruhu da “şükür trendi”nden nasibini alıyor elbette. Son zamanlarda ünlülerin demeçlerinde en çok kullandıkları kelime “thankful” (müteşekkir) olabilir. Jennifer Lopez’in, Justin Bieber’ın ya da Katy Perry’nin twit’leri ve Instagram postları #blessed (mübarek) ve #grateful’dan (minnettar) geçilmiyor.
‘İYİ Kİ HAYATIMDA’
Tabii dijital âlem de geri kalmıyor. Mesela, İngiliz Carla White tarafından hayata geçirilmiş bir tür “şükür günlüğü” olarak çalışan “Bliss” adlı uygulamayı yüklediğinizde karşınıza çeşitli boşluk doldurma soruları geliyor. Bunlardan ilki: “’İyi ki hayatımda dediğiniz birini seçin.” Bu kişi ailenizden ya da çevrenizden herhangi biri olabilir. Ardından neden bunun için mutlu olduğunuza dair bir küçük paragraf yazmanız isteniyor. Sonra her gün, o gün için minnet duyduğunuz 5 maddeyi listeliyorsunuz.
Uygulamayı ben de yükledim, denedim. Ve hiç beklemediğim şekilde memnun kaldım! Şöyle anlatayım; belki de “Bliss” olmasa, annem bana borç verdiği için minnet duymak aklımın ucundan geçmeyecekti. Yani birkaç günlük deneyimimle söyleyebilirim ki işe yarıyor. Unutmanıza imkân da vermiyor, “Haydi, bugünün 5 maddesi” gibi uyarılarla kendini her gün hatırlatıyor. İsterseniz bu maddeleri Instagram’a post’layabiliyorsunuz ayrıca. Ama bana sorarsanız böylesi, yemek paylaşımlarından bile daha büyük görgüsüzlük. Yine de siz bilirsiniz, neticede herkesin şükürü, Instagram’ı kendine!
Her gün kendine hatırlat
Carla White’ın hikâyesi öyle vurucu ki, bize şükretmenin ne kadar değerli olduğunu tekrar hatırlatıyor. Bu aplikasyon nasıl ortaya çıktı dersiniz? White, “Bundan birkaç yıl önce babamı kaybettim, ardından iflas ettim ve büyük bir depresyon geçirdim” diye başlıyor anlatmaya. “Kişisel gelişim kitapları okumaya çalışsam da başaramadım, sonunu getiremiyordum. Sonra hergün birkaç dakikamı ayırarak bir şükran günlüğü tutabileceğimi düşündüm.” Devamında yalnızca 2 ay içinde nasıl da toparlanmaya başladığını, yavaş yavaş sağlığına kavuştuğunu ve yeni iş fırsatlarına göz atmaya başladığını sıralıyor. Bunun için yaptığı tek şey, elinin altında olanları her gün kendisine hatırlatmak olmuş.
‘Evren size her gün mucizeler hazırlar’
“Masat Terapi” kitabının yazarı, Türkiye’de yaşayan Judith Malika Liberman’la “şükretmek” hakkında konuşma fırsatım oldu ve şöyle güzel bir hikâye anlattı. Paylaşmasam olmaz: “Geçtiğimiz hafta Tiyatro Medresesi’nde düzenlediğim atölyede katılımcılarla ‘Gizli Melek’ adlı bir oyun oynadık. Basit bir oyun aslında; küçük bir kura çekiyoruz ve ismini çektiğiniz katılımcıyı 1 hafta boyunca gözlemleyip onun gizli meleği oluyorsunuz. Bu bir yüreklendirme cümlesiyle de olabilir, gününü güzelleştirecek küçük bir detayla da… Atölyenin sonunda katılımcılardan Ebru yanıma gelip ne dedi biliyor musun? ‘Bu hafta meleğimden gelen her kahve ya da sarılma sonrası inanılmaz bir şükür duygusu kapladı içimi. Çünkü görüldüğümü ve desteklendiğimi hissettim. Bunun üzerine gerçek hayatta da hiçbir şeyin farklı olmadığını fark ettim.” Bu kadarı biraz fazla naif görünse de Ebru’nun Liberman’a anlattıkları şöyle: “Aslında her gün kafede birileri bana kahve servis ediyor. Makineler çamaşırlarımı yıkıyor ve dolmuş şoförleri beni gitmem gereken yere götürüyor. Ama bugün gizli meleğim getirene kadar birilerinin bana kahve hazırladığının bile farkında değildim…” Liberman, “Ebru’nun söyledikleri çok önemliydi. Bu, bir haftalık değil, hayatımız boyunca oynanacak bir oyun aslında” diyor ve ekliyor: “Evren şapkadan sizin adınızı seçti, şanslısınız. Ve unutmayın ki evren bu oyunu çok sever. Sizin için her gün mucizeler hazırlar. Size düşen tek şey, fark etmek ve şükretmek.”
kaynak: gizem sevinç selvi- haberturk
Devamını Oku... »

Etkili Zaman Yönetimi İçin Faydalı Bir Okuma Önerisi



İş Bitirici Olmak (İB) performansı artırmanın  mükemmel bir yoludur. Buradaki en önemli nokta, ciddi ve sıkıcı ama aynı oranda yapılması da gerekli olan işler için daha az zaman harcayarak, gerçekten yapmaktan keyif aldığınız işler için vakit yaratmanıza olanak sağlamaktır. Bunu gerçekleştirmek için hayata geçirmeniz gereken sistemler, David Allen’in “İş Bitirici Olmak” adlı kitabında başarıyla detaylandırılmış.

Siz hiç, bir yandan yapılan çeşitli müdehalelere karşı koyma mücadelesi, diğer yandan sonu gelmeyen e-postalara yetişme telaşı ile harcanan zaman yüzünden; görev listenizde bir adım bile ileri gidemeden koskoca bir  günün göz açıp kapayıncaya kadar geçiriverdiğiniz günler yaşadınız mı? Ya da gerçekten yapmaktan keyif aldığınız işler için hiç zamanınızın olmadığı ama hiç umursamadığınız ancak yapmak zorunda olduğunuz işlerin altında gömülüp kaldığınız bir durumda kaldınız mı? Bu makale size işleri en etkili şekilde nasıl yoluna koyabileceğiniz konusunda bazı temel bilgiler verecek!
“İş Bitirici Olma”nın Felsefesi
Değerlendirme Yapın ve Önceliklerinizi Belirleyin
Adım 1: Her şeyi Yakalayın
Adım 2: Yapılması Gereken İşlerinizi Netleştirin
Adım 3: Harekete Geçirilebilir Olan Maddeleri Kategorilendirme ve Öncelikli Olanları Belirleme
Adım 4: Yapılacaklar Listenizin Üzerinde Düşünüp Taşının
Adım 5: Birbirine Bağlayın ve Çalışmaya Başlayın
Yapmaktan Keyif Aldığınız Şeylere Daha Fazla Zaman Ayırın



Performans uzmanı David Allen, bu yaygın olarak bilinen felsefeyi, çok satanlar listelerinde yer alan kitabı “İş Bitirici Olmak” kitabında çok başarılı bir şekilde açıklamış. David Allen size, planlamanızı ve takviminizi nasıl oluşturmanız gerektiğini, yapılacak işlerinizi nasıl doğru şekilde listeleyebileceğinizi, zamanınızı en verimli şekilde kullanabilmeniz için yapılması gereken işleri önceliklerine göre nasıl sıralamanız gerektiğini ve “iş bitirici olma” sistemini nasıl hayata geçirebileceğinizi öğretiyor. Bunu bir sisteme oturtmak, zihninizi her türlü dikkat dağıtıcı unsurdan temizleyip öncelikli görevlere odaklanabilmek için çok önemlidir. Böyle bir sistemi hayata geçirmiş olabilmenin en önemli faydalarından biri, yapılacak işlere genel bir bakış ve değerlendirme ile yaklaşabilmek ve bir sonraki adımdaki öncelikleri belirleyebilme imkanına sahip olabilmektir. Aslında kulağa geldiği kadar basit, gerçekten çaresiz şekilde yardıma ihtiyaç duyana kadar, yapmayı hiç düşünmediğimiz bir şey bu.


“İş Bitirici Olmak” neyin, hangi sıralamada, ne zaman ve ne şekilde yapılacağına dair bir taslak sunan tarif ya da formül değildir. O size, takip etmeniz gereken ana yönleri/hatları belirler, ancak bunlar size kendi işinizi nasıl yapmanız gerektiğini söyleyen kurallar değillerdir. Herkesin bu pusulayı kendi hayatına yerleştirerek kişisel ihtiyaçlarına, kişisel takvimine ve yapılacaklar listelerine uyarlayabilmesinin bu denli kolay olmasının sebebi de budur. Ancak bunları öğrenmek ve pratikte hayata geçirmek de yine aynı sebepten dolayı yer yer karmaşık olabilmektedir. “İşBitiricOlmak” size kurallar, dayatmalar sunmaz, o tamamlamanız gereken işiniz için genel bir değerlendirme yapabilmenize, organize olabilmenize, öncelikli olarak yapmanız gereken işlere odaklanabilmenize yardımcı olur.

Yapılmasını istediğiniz her şeyi bir kenara not almalısınız. Yapılacaklar listeniz, görevleriniz, tekrar eden aktiviteler, araştırmalar, planlar, fikirler vb. Tek ihtiyacınız olan ve istemeniz gereken şey yapmak. Nereye isterseniz oraya yazın. En sevdiğiniz uygulamayı kullanabilir, yapılacaklar listesi için tasarlanmış uygulamaları kullanarak not düşebilir, herhangi bir kağıt defter kullanabilir ya da her nereyi isterseniz oraya not alabilirsiniz. En önemli nokta, görevlerinizi, yapacaklarınızı ve fikirlerinizi bir kenara yazmayı asla ertelemeyin, çünkü bu kullanması ve uygulaması her zaman mümkün ve kolay olan bir yöntem. Her şeyi ortaya çıktığı anda yakalayın, böylece yapma zamanınız gelene kadar o iş hakkında düşünmenize ve kafa yormanıza gerek kalmaz. Eğer o anda yapılabilir olan bir şey var ise, onu hemen yapın, aksi takdirde yapmanız gerekenlere bir yenisini ekleyerek yapılacaklar listenize ve kendinize baskı yaratmış olacaksınız.

Listenizi, harekete geçilmeye hazır adımlara bölmelisiniz ki, bir görevinizi yerine getirmeye çalışırken önünüze bir diğeri engel olarak çıkmasın. Görevlerinizi, harekete geçilmeye hazır küçük adımlar halinde ayırmazsanız, problemin bütününü çözmek için zaman bulamayabilirsiniz. Eğer görev listenizdeki maddeler kesin ve açık şekilde belirlenmediyse, gerçek hedefinize ulaşmak için çalışmak ve çözüm üretmek yerine kendi planlarınızı anlamaya ve çözmeye çalışarak zaman kaybedersiniz. Kendi planlarınızı ve yapmanız gerekenleri netleştirdikten sonra, eğer o anda yapılabilecek olan bir şey varsa, 
hemen yapın!

Yapılacaklar listeniz, E-posta gelen kutunuz ve takviminizde öncelikli olarak harekete geçilebilir olan görevlerinizi belirlemek ve onları kategorize etmek için zaman harcayın. Eğer her görevinizin önceliğini açık ve net bir şekilde anlayabilirseniz, bir sonraki adımda ne yapmanız gerektiğini belirleyebilmeniz çok daha kolay olacaktır. Aslında gelecek olan görevleriniz için önceliklerinizi kolaylıkla belirleyebilmek ve daha net görebilmek için hepsini kategorize etmelisiniz. Görevlerinize bitirmeniz gereken tarihler ekler, hatırlatmalar koyarsanız harekete geçmeniz gereken hedeflerinizi zamanında tamamlamak için kendinizi doğru yönlendirmiş olursunuz. Ve hazır konusu açılmışken: Eğer hemen yapılabilir olan bir şey varsa – sadece yapın!

Bir sonraki adımınızın ne olacağına karar vermek için yapılacaklar listenizin üzerinden geçin. Eğer listeniz açık, anlaşılır ve kategorilendirilmiş ise, bir sonraki görevinizin ne olacağını belirlemeniz kolay olcaktır. Eğer hemen yapılabilir olan bir şey varsa -sadece yapın! Eğer harekete geçmeye uygun olmayan unsurlar varsa, harekete geçilebilir adımlara bölün. Bir görevi tamamladıktan sonra bir sonraki göreve geçebilirsiniz. Görev listenizi belirli aralıklarla gözden geçirin, aşama kaydettiğiniz yerleri belirleyin ve önceliklerinizi güncelleyin.

Artık bir işi tamamlamak için ne yapmak gerektiğini biliyorsunuz: sadece yapmak! Öncelikleriniz açık, net ve başlanabilir, yani artık görevlerinizi yerine getirme, tamamlama zamanı. Eğer belirli bir zamana kadar bitirilmesi gereken görevleriniz varsa onları tamamlamanız gerektiğini biliyorsunuz. Görevleriniz için önceliklerinizi belirlediniz ve neyi önce yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Önünüzdekini tamamlayın ve bir sonrakine geçin.

Bu prensipler, size görevlerinizi organize etme, önceliklerinizi belirleme ve görevlerinizi başlamaya uygun hale getirme konusunda sürekli hatırlayacağınız bir sistem sunar. Bu sayede ne yapacağınızı düşünerek zaman geçirmek yerine, vaktinizi işi yaparak harcarsınız. Ve daha da önemlisi, yapmaktan keyif almadığınız şeyleri organize şekilde tamamlayabilmiş olur, böylelikle sevdiğiniz şeylere daha fazla vakit yaratabilmiş olursunuz. Bu yüzden her sabah yapılacaklar listeniz için biraz zaman ayırın; ya da daha iyisi: her akşam ofisten ayrılmadan önce bir sonraki gününüzün planını yapın.



Alıntı 

http://www.cloudnames.com/



Devamını Oku... »
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blog Arşivi