31 Mart 2016 Perşembe

Bilinçaltı Bilmeniz Gereken 7 Şey Nedir?

Bilinç altı nedir ?

Bilinçaltı biz farkında olmadan nefes almamızı, kalbimizin atmasını sağlayan ve organları yöneten beyin bölümüdür. Fakat gerçekten bilinçaltı çok farklı alanlara hükmeder. Bilim adamlarının son araştırmalarına göre beyin tüm kararları bilinçaltı ile alır.
Kısaca siz karar aldığınızı sandığınızda aslında bu kararı bilinçaltı sizin yerinize almış ve uygulamaya başlamıştır. Harika pinpon oynuyor, örgü örüyor veya yüzüyorsanız. Size kötü bir haberim aslında bilinçli tarafınızın bu işlerle ilgili yaptığı pek bir şey yok her şey bilinçaltında.

Peki bilinçaltı ile ilgili bilmeniz gereken 7 şey nedir?

Bilinçaltı temizliği nedir ve mümkün müdür?
Bilinçaltı telkini nedir?
Bilinçaltını olumlama ile düzeltmek mümkün mü?
Sorulara cevap arıyorsanız bize biraz vakit ayırmanızı rica edeceğiz. Eminiz ki bilinçaltı ile ilgili pek çok soruya cevap bulacaksınız...


Kaynak : bilgierdemdir.com

Devamını Oku... »

Hızlı Düşünme İçin Akıllı Stratejiler !

Merhaba ,

Kafamızın içinde, kırk tilkiyi kuyruklarını birbirine dolandırmadan dolaştırabilmek, 21. yüzyılda başarının yeni anahtarı. Sadece bu da değil daha hızlı düşünmeniz ve kitap yığınları arasında kaybolmadan belleğinizi kuvvetlendirmeniz de gerekiyor.İşte, bunları başarmanız ve sıfır bir beyin için doğal formüller. İlerleyen yaşınıza rağmen performansından bir şey kaybetmemiş bir beyin ve güçlü bir zihin..
Sizce hayal mi? Doksanlı yılların başlarına dek bilim adamları da bu konuda bir seçme şansı bulunduğunu düşünmüyorlardı. Şu gerçeği zaten biliyorlardı: İnsanoğlu doğarken 100 milyar beyin hücresine sahip, ancak her gün bunların 100 bini ölüyor. Yakın geçmişte Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılmış olan bir çalışmadan alynan sonuçlara göre, ağlıklı bir beyin kendini yenileyebiliyor. Bizim beynimiz için yapabileceğimiz, yapmakla yükümlü olduğumuz şeyler de var. Beyninizin yaşlanmasını durdurmanındığında, hasarları tamir edebilirsiniz. Kognitif nitelikli çalışmalarda bulunan ve Kişinin Beyni İçin El Kitabı (The Owner's Manual for the Brain) isimli kitabın yazarı Prof. Dr. Pierce J.Howard, Aklımızı geliştirmek daha güçlü bir hafızaya sahip olmak için beden ve zihin sağlığımızı korumamız gerekiyor diyerek sağlıklı bir yaşam tarzının önemine dikkat çekiyor. Yani beyin geliştiren oyunlar ve zihni besleyen besinlerle yaşlanan ve yavaşlamaya mahkum olan beyninizi yeniden harekete geçirebilirsiniz, tıpkı eski günlerdeki gibi.

Akıllı Stratejiler
Beyin Ömrü (Brian Longevity) ismili kitabın yazarı ve Amerikan Alzheimer Önleme Vakfı (Alzheimer's Prevention Foundation) Başkanı Dharma Singh Khalsa; doğru ve dengeli beslenerek, stresi hayatımızdan uzaklaştırarak ve zihnimizi daima aktif tutarak beyin kimyasallarım düzenleyebileceğimizi belirtiyor. Uzmanlarsa bu kapsamda çeşitli önerilerde bulunuyor. Sağlam bir beyne ve iyi bir hafızaya sahip olmak için kitaplara muhtaç değilsiniz. Yapmamz gereken tek şey, önerdiğimiz doğal ve pratik metodları hayata geçirmek.
Aşağıdaki stratejileri sağlıklı yaşam alışkanlıkları olarak benimsediğiniz taktirde, beyninizin performanısını geliştirebilir ve güçlü bir belleğe sahip olabilirsiniz :

Yoga, meditasyon
Kronik stres, beyinde sorun yaratan bir numaralı zanlı. Bu konuda McGill Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sonia Lupien şunları söylüyor:Kortizol adı verilen stres hormonunun üst sınırlarda seyretmesi, zaman içinde beynin bellek merkezi hipokamp'ın büzülmesine yol açabiliyor. Dharma Khalsa da böylelikle kısa dönemli hafıza sistemi bozularak beyin hücrelerinin yaşlanma sürecinin hızlandığına dikkat çekiyor. Uzmanlar bu sorunun çözüm anahtarının gevşemeyi (rahatlamayı) öğrenmek olduğunu ifade ediyor. Khalsa'nın araştırması günden güne stresi azaltarak belleğin geliştirileceğini ortaya koyuyor. Bu şekilde IQ'nuzla birlikte moraliniz de yükseliyor. Bunu yapın: Sabahları stres seviyesi dorukta olduğundan uzmanlar, güne 10- 20 dakika kadar uygulanabilecek yoga, meditasyon ve derin nefes alıp verme teknikleriyle başlamayı öneriyorlar.

En az 8 saat uyku
Bir araştırmanın sonuçlarına göre uyku, uçup gidebilecek anyıları garanti altına alıyor. Yakın geçmişte bu hususla ilgili olarak Amerika'da yayınlanan "Nature Neuroscience" isimli bilimsel gazetede Harvard Tıp Okulu'ndan Psikiyatrist Prof. Dr. Robert Stickgold bazı bildirilerde bulundu. Buna göre, yeni bir şey öğrendikten sonra gece boyunca ayakta uyanık kalanlar dinlenme ve uyku süreçlerim tamamlayanlara zıt olarak, öğrendiklerini kalıcı bilgiye dönüştüremiyorlar. Bunu yapın: Geceleri 8 saat uyumaya özen gösterin. Uygun zaman ve mekanlarda şekerleme yapın.

Aerobik Egzersizleri
Zihin sağlığı için aerobik egzersizleri adeta "gençlik çeşmesi"... Uzmanlara göre bu tür sporlar stresi azaltıyor; beyne daha çok oksijen gitmesini sağlıyor ve sinir dokusundaki hücrelerin üretimini artırıyor. İllionis Üniversitesi'nin bilim ve teknoloji çalışmaları yapan birimi Beckman Enstitüsü'nün araştırmacıları, haftada 3 kez 45'er dakikadan aerobik yapanlar üzerinde 6 ay boyunca çalıştılar. Ve sonuçta bu kişilerin zihinsel performanslarmda yüzde 25 artış olduğunu kaydettiler. Bunu yapın: Beyin hücrelerini aktif ve tetikte tutmak adına, haftada en az 5 kez 20'şer dakikalık aerobik türü egzersizler yapmalısınız.
Klasik müzik
Uzmanlar, Mozart gibi klasik müzik bestecilerinin eserlerini günde en az bir kere sakin bir ortamda dinlemek gerektiğim söylüyorlar. Bu yöntemle özellikle "zihinde imaj canlandırma" konusunda başarılı olabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra, matematik problemlerim çözmekte, satrançta, müzik enstrümanları çalmak da kreatif bir proje kurmada ustalaşıyorsunuz. Kaliforniya Üniversitesi uzmanları bunu "Mozart Etkisi" olarak netilendiriyor. Ayrıca klasik müziğin zihni açtığı ve gevşemeye yardımcı olduğu görüşünde birleşiyorlar. Bunu yapın: Zekanızı yoğun olarak kullanmak durumunda olduğunuz zamanlarda klasik müzik dinleyin. Bunun için fanatik bir klasik müzik dinleyicisi olmanız gerekmiyor, aynı formda başka türde eserleri de seçebilirsiniz.

Hafızaya Ginkgo Biloba desteği
Bu bitki, yeryüzündeki geçmişi 150 - 200 milyon yıl olan Gingkgo Biloba ağacından elde ediliyor. Sayısız yararı nedeniyle Çinliler tarafından kutsal bitki olarak kabul ediliyor. Uzmanlara göre eşsiz bir antioksidan. Başta beyin fonksiyonları olmak üzere vücudun genel sağlığı için önemli bir destek Beyin kuvvetlendirici olarak da tanımlanıyor. Çünkü Ginkgo Biloba belleği güçlendiriyor. Ayrıca, yine beyindeki oksijen seviyelerini artırıyor. Ayrıca yaşlanma etkilerini ve ruhsal yorgunluğu azaltıyor ve nörolojik bozukluklara iyi geliyor. Ginkgo Biloba'yı kuru yapraklar halinde satın alabiliyorsunuz. Ayrıca, bugün birçok vitamin ilacında da kullanılıyor.

Beyni Yapılandıran Oyunlar
Prof. Dr. Howard da, stratejiye dayalı tüm oyunların problem çözmede ve kritik dü?ünme yeteneğini geliştirmede yararlı olabileceğini belirtiyor. Kelimelerden veya resimlerden oluşan yap - bozlar veya bilmeceler büyüseniz de ev ödeviniz olabilir.

Netteki oyunları keşfedin
Pittsburgh Üniversitesi'nden Psikolog Prof. Dr. Jonathan Schooler, Sadece tek perspektiften düşünmeye başladığımız zaman rutinleşmişiz demektir diyor. Öğrenme araştırma ve Geliştirme üzerine de çeşitli çalışmalarda bulunan Schooler, bunun yaklaşımlarımızı da olumsuzlaştırabileceğini vurguluyor. Peki çözüm nedir? Bir web sitesi yazarı olan Prof. Dr. Paul Grobstein, yukarda sözü edilen türden oyunların beynimizi daha esnek kılarak, daha zinde kalmamızı sağladığını söylüyor. Bu konseptteki oyunları nette de interaktif ortamda oynayabilirsiniz. Mesela, www.planetofgame.com binlerce interaktif web sitesinden sadece biri.

Tetris ya da Car Jam oynayın
Beyniniz "ful mü çekiyor?" Demek ki bellek merkeziniz hippokamp'ta birkaç odacık daha açmanız icap ediyor. Uzmanlar, objeleri ilgili boşluklara yerleştirmeye ilişkin oyunların, çağrışım yeteneğini hayli geliştirdiği kanaatinde. Örneğin, Tetris (tetris.com) bu oyunlardan birisi. Bu oyunda geometrik şekilleri birbirine uygun olarak konumlandırmanız gerekiyor. Car Jam (smartgames.com) adlı oyun da bu tip bir konsepte sahip; çok kısıtlı bir alanda mümkün olduğunca az manevrada bulunarak arabayı park etmeniz şart.

Bulmaca çözün
Çapraz bulmacalar kelime haznemizi geliştirmenin en yararlı yöntemlerinden birisi. Uzmanlar, birkaç hafta önce yeni öğrendiğimiz bir kelimeyle yeniden karşılaştığımızda bu Tekrarlamanın hatırlamamıza yardımcı olduğunu belirtiyor. Yani bulmacalara vakit ayırmamız gerekiyor.

Sihirli Hafıza Hileleri
Beyinlerimiz ne yazık ki karbon kağıdı değil ki gelen bilgiler kalıcı olsun! Burada bize biraz iş düşüyor. Hafızayı kuvvetlendirme teknikleri olan "Mnemonik Oyunları" veya hafıza tekniklerinden yararlanabilirsiniz.

Kategorize Ederek Düşünün
Bilim adamlarının ortaya koyduğu bir gerçek var: Birçok kişi yedi (artı veya eksi 2'de olabilir kimi zaman) ile sınırlı bir hafıza yetisine sahip. Bunun için en güzel örnek, kuşkusuz 7 basamaklı telefon numaralarının kolaylıkla anımsanabilmesi. Uzmanlar, 7, baz alınarak yapılan çalışmalar sonucunda hafıza mekanizmasının daha da geliştirilebileceği görüşünde. Bunu yapın: Alışverişe çıkarken bir akıl listesi oluşturup bunu kategorize ederek işe başlayabilirsiniz. Örneğin; sütlü besinler, et türleri ve meyveler olarak sınıflandırma yapabilirsiniz. Böylelikle sosları veya makarnayı otomatik olarak daha kolay hatırlayacaksınız. Çünkü beyninizde bunlar için odacık kalmış olacak.

İsim Etiketleri Yaratın
Herhangi bir yüze bir "ad" takabilir misiniz? Yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları, görsel imajların, isimler gibi özel adları anımsatmada eşsiz araçlar olduğunu defalarca ortaya koydu. Bunu yapın: Bu kez yeni tanıştığınız kişinin ismini duyduğunuzda, beyninizde istediğiniz bir cümle kurun ve bu isim, özne olsun. Cümleyi bir kaç kez içinizden tekrar edin. Örneğin; Can, buzdolabının yanında duruyo. Bu cümleyi bir kaç kez tekrar ettiğiniz taktirde, zamanla "Buzdolaby Can"a dönüşecektir. Can'ı lakabıyla anımsamanız artık kesinlikle daha kolay olacaktır.

kaynak : pratik-zeka

Devamını Oku... »

İş Hayatında Başarılı Olmak İçin 50 Evrensel Tavsiye

Aristoteles’e göre eleştiriden kurtulmanın sadece bir yolu vardır:“Hiçbirşey yapma, hiçbirşey söyleme ve hiçbirşey olma.”
İnsanı iş yaşamında korkuya sürükleyen üç korku kategorisi vardır:
1. Başarısızlık korkusu
2. Yetersizlik korkusu
3. Başkalarını hayal kırıklığına uğratma korkusu.
Geçenlerde Business Insider’da rastladığım bir makale ilgimi çekti. Makalenin yazarı Julie Bort; küçüğünden büyüğüne iş hayatının değişik safhalarında binlerce çalışan ve işadamıyla söyleşi yapmış, eski bir gazeteci. Diyor ki, “iş hayatında başarıyla ilgili iyi tavsiyeler evrenseldir.”
Julie Bort, insanı her tür iş yaşamında daha başarılı yapacak 50 evrensel tavsiyeyi şöyle sıralıyor:
1. “İşiniz için tutkunuz olsun. İşiniz sizin için anlamlıysa, iş hayatınız eğlenceye dönüşür.
2. İşin kendisiyle ilgili tutkunuz yoksa, onu yapma gerekçenizle ilgili tutkunuz olsun. Belki işnizi şirketinizi/kariyerinizi sevmiyorsunuzdur, ama kazandığınız para ve işinizin size sağladığı menfaatler ileniz için ihtiyaçtır. Ailenizi düşünerek doğru olanı yapmakla ilgili tutkunuz olsun.
3. Bazı şeylerin değişmesi gerekiyorsa, değişime liderlik yapan siz olun. İşinizi sevmiyor, ama kopamıyorsanız, ondan kurtulmanıza imkan verecek yetenekler geliştirin. Ofisinizde sorun varsa, sorunu çözen siz olun.
4. Küçükten başlayın ve orası temeliniz olsun.
5. Önce apaçık olanı yapın, daha sonra zora geçin. (Aksi takdirde yaptığınız şey, herkesin koparabileceği meyve peşinde olduğunuz kanaati uyandırır.)
6. Bozuk değilse tamir etmeyin, iyileştirin.
7. Öğrenilmesi zor olan şey, ne zaman devam edileceğini ve ne zaman bırakılacağını bilmektir. Bunu size kimse söylemez. Bir noktada karar vermek zorunda kalacak olan sizsiniz.
8. Akılsızlığın tanımı, aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemektir. Sonuç iyi değilse, birşeylerin değişmesi gerekiyor demektir.
9. Kimse tek başına başaramaz.
10. Yardım isteyin. İsterken spesifik olun. Yardım geldiğinde zarif ve minnettar olun.
11. Etrafınızda pozitif insanlar olsun, pozif sonuçlar alırsınız.
12. Çeşitliliği kucaklayın. Kendi zayıflıklarınız telafi etmenin en iyi yolu, farklı yetenekleri olan takım arkadaşları oluşturmaktır.
13. İnsanların hayat tecrübeleri farklıdır. İki insan aynı toplantıya katılır ve farklı izlenimlerle ayrılır. Bunun için münakaşa etmeyin. Durumdan istifade edin.
14. Bir insana saygı ve nezaket dairesinde davranmak için onu sevmek zorunda değilsiniz.
15. Kimseye her konuda yapılması gerekeni söylemeyin ve kimsenin size her konuda yapılması gerekeni söylemesine izin vermeyin.
16. Ne kadar çok yaparsanız yapın ya da ne kadar başarılı olursanız olun, her zaman sizden daha fazlasına sahip olanlar çıkacaktır.
17. Daha azına sahip olanlar da.
18. İşte ne kadar sivrilirseniz sivrilin, kimseden daha fazla değerli olamazsınız. Kimse sizden daha fazla değerli olamaz.
19. Zamanını daha çok yeteneklerini kullanmaya ve iyi olduğu şeyleri yapmaya harcayanın mutlu olma şansı artar.
20. Zayıf yönlerini geliştirmeye harcayanınsa hayal kırıklığına uğrama şansı artar.
21. Pratik, yeni bir yetenek geliştirmenin en iyi yoludur. Yeni birşey öğrenirken kendinizle ilgili sabırlı olun.
22. Zinde olmanın en iyi yolu yeni şeyler öğrenmektir.
23. Yeni şeyler öğrenmek demek bir işin acemesi olmak demektir. Bu da hata yapmak anlamına gelir.
24. Başlangıç hatalarında kendinize ne kadar müsamahalı olursanız yeni şeyleri o kadar çabuk öğrenirsiniz.
25. Projenizin ya da şirketiniz ilk aşamasında hiçbir zaman ihtiyaç duyduğunuz tüm kaynaklara (zaman, para, insan vs.) sahip olamazsınız. Kimse istediği kaynakların tamamına sahip olamaz.
26. Kaynak eksikliği mazeret değil, kılık değiştirmiş bir lütuftur. Yaratıcı olun.
27. Yaratıcılık ve yenilik, hergün yaptığınız şeyleri yeni yöntemler deneyerek öğrenilebilen yeteneklerdir.
28. Hesaplanabilir riskler alın.
29. Şirketinizin, kariyerinizin veya projenizin başlangıç aşamalarında bir sürü şeye “evet” demek zorunda kalırsınız. Daha sonraki aşamalarındaysa “hayır” demek zorunda kalırsınız.
30. Negatif “geridönüş” (feedback) bir ihtiyaçtır. Otomotik olarak reddetmeyin. Gerçeğin meyvelerini toplamak için olumsuz geridönüşü dikkat alın. Meyveleri topladıktan sonra kalanına itibar etmeyin.
31. Eleştiriken iş hakkında konuşun, kişi hakkında değil.
32. Büyük düşünün. Büyük hayal edin. (Alternatifi küçük düşünmek ve küçük hayal etmektir.)
33. Hayalinize nihai bir yol haritası muamelesi yapın. Ona hemen ulaşmak zorunda değilsiniz, ama ulaşmanın tek yolu ona adım adım yaklaşmaktır.
34.  Büyük düşünürseniz “evet”ten çok “hayır” duyarsınız. Kararı verecek olan onlar değil, sizsiniz.
35. Önemli olan basit birşeyi yaratmanın ne kadar zaman alacağı değil, ortaya çıktığında onun ne kadar değerli ve faydalı olacağıdır.
36. Başarı için sadece bir sır varsa o da şudur: Planlarınızı diğer insanlarla paylaşın ve gelişmeler hakkında onlarla iletişim içinde olun.
37. Network’unuzu geliştirin. Yeni insanlarla tanışmak ve onlarla görüşmek için çaba sarfedin.
38. Şirketinizde hangi teknolojiyi yaratırsanız yaratın, yarattığınız şey bir ürün için değil, insanlar ve iyileştirmeye çalıştığınız hayatlar içindir.
39. Ne kadar başarılı olursanız olun, yine de başarısız olabilir ve büyük başarısızlıklar yaşayabilirsiniz.
40. Başarısızlık kötü birşey değildir. Sürecin bir parçasıdır.
41. İşler her zaman kötüye gidebilir. Bunun sizi yıpratmaması için yapılması gereken tek şey hazırlıklı olmaktır.
42. Saygılı, ama kararlılıkla insanlara “hayır” demeyi öğrenin.
43. Mümkün olduğunca “evet” demeye çalışın.
44. Sık sık “evet” diyebilmek için, işin kapsamı ve sınırları sizin “evet”inize bağlı olsun.
45. Karşınızdaki insan ne kadar zengin, ünlü ve başarılı olursa olsun; onun da sizin gibi hayalleri, rüyaları ve korkuları olan bir insan olduğunu unutmayın.
46. İstediğinizi almak, mutlu olacağınız anlamına gelmez. Mutluluk, sahip olunanla tatmin olma sanatıdır.
47. Zor karakterlerle çalışmak her işin bir parçasıdır. Saygılı olur, işinizi iyi yaparsanız, onda dokuz o insanı aşarsınız.
48. Onda birinde de kendinizi kurban olarak görmeyin. Onun yerine yeni bir iş bulmak için gerekeni yapın.
49. Bir konuda kendinizi göstermeniz gerektiğinde, projenizi destekleyecek ve size sahip çıkacak bir yönetici bulun.
50. Ne istediğinize odaklanın, ne istemediğinize değil.”




KAYNAK  :   http://t24.com.tr/yazarlar/vedat-ozdan/mutluluk-varolanla-tatmin-olmayi-basarma-sanatidir,7892
Devamını Oku... »

İş Hayatında Başarı İçin 10 Altın Kural

Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Süleyman Akay, yoğun rekabetin yaşandığı iş hayatında başarıyı getirecek ve farklılaşmayı sağlayacak önerilerini açıkladı. kariyer basamaklarını hızla tırmanmanın ilk ve temel şartının hedef koymak ve bunun için adım atmak olduğunu ifade eden Akay’a göre stresi yönetebilen bireyler daha başarılı oluyor. 
Akay’a göre iş hayatında başarılı olmak için 10 önemli noktayı yaşamamızın bir parçası haline getirmemiz gerekiyor. 
Hedef koyun
İş hayatında başarılı bir birey olmanın ilk ve temel şartı hedef koymaktır. Hangi işi yaparsanız yapın; net, ulaşılabilir, ölçülebilir, zamanı belli ve spesifik bir hedefe sahip olunmalıdır. Ne istediğinizi ve nereye gittiğinizi bilmezseniz kaybolursunuz.
Stresi yönetin
Stresin iş hayatındaki başarıyı doğrudan etkileyen bir faktör olduğu biliniyor. Bir noktaya kadar motive edici bir özelliği olsa da yoğun şekilde stres yaşayan bireylerde dikkat dağınıklığı, verim azalması, motivasyonsuzluk gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunları yenmek için kısa molalar vermek, derin nefesler almak, planlı çalışmak, daha fazla sosyalleşmek etkili birkaç yöntem…
Planlı olun ve zamanınızı siz yönetin
Birçok çalışan, üzerindeki iş yükünün çok fazla olduğundan ve hiçbir şeyi yetiştiremediğinden şikayet eder. Bazı vakalarda bu durum doğru olsa da, temel sorun zamanın iyi yönetilememesinden kaynaklanır. Plansız çalışmak, zaman kaybına neden olarak bireylerin başarı oranını da düşürmektedir. Günü planlamak, hangi işin ne kadar zaman aldığını hesaplamak ve en önemlisi de ajanda tutmak, bu sorunu hızla ortadan kaldıracaktır. 
Esnek olun
Kurallı olmak ve belirli bir disiplin altında çalışmak, verimi artıran sistemlerden biridir. Ancak iş yerinde hiçbir olay ya da kişiye karşı katı olmamak ve içinde bulunulan duruma göre hareket etmek, başarıyı getiren diğer faktörlerden biri. Hızla ortama ve duruma adapte olabilirseniz, sorunları daha hızlı aşarak ileriye bakabilirsiniz.   
Dış görünüşünüz sizi yansıtsın
Toplumsal ya da kişisel iletişimin yüzde 55’ini beden dili ve hareketler oluşturur. Dış görünüşünüzün ve giysilerinizin sizi yansıtması, karşınızdaki ile iletişiminizi kuvvetlendirecektir. Bu yolla da kendinizi daha iyi ifade edebilirsiniz.
Deneyimlerinizi kullanın
Geçmiş dönemde yaşadığınız olaylardan elde ettiğiniz deneyimler, gelecekte nelerle karşılaşabileceğinizi bilmeniz açısından önemlidir. Bir şeyi bilmenin tek yolu onu deneyimlemektir. Bulunduğunuz noktada çok fazla kalmadan üstüne yeni bir şeyler katmalı ve ilerlemelisiniz. Konumunuzun bir üst seviyesini düşünmüyorsanız başarıyı da sevmiyorsunuz demektir. 

Yaratıcı olun ve bunu gösterin
Birçok işte yaratıcı olmak başarıyı da beraberinde getirir. Yaratıcılık, kişinin ruh halinin de pozitif olduğunu gösterir. Burada önemli olan yaratıcı olduğunuzu çevrenize göstermek, bir anlamda bunu iş hayatında satmaktır. Negatifliklerinizi üzerinizden atarak yaratıcı olabilir ve başarıyı yakalayabilirsiniz.
Kısa molalar verin
Kol kuvveti yerine masa başı iş yapan kişilerin ortalama odaklanma süresi 20-40 dakika arasındadır. Ara vermeden, sürekli bir şekilde çalışmak zamanla işe olan motivasyonunuzu azaltacaktır. Ne iş yaparsanız yapın, kısa molalar vererek ya da farklı bir işe odaklanarak kendinize ve beyninize zaman tanıyın. Bu şekilde daha sürdürülebilir bir çalışma temposu yakalayabilirsiniz.
Hatalarınızdan dersler çıkarın
Birçok insan hata yapmaktan korkar. Ancak hata ve yanlış yapmadan herhangi bir şeyin doğrusunu öğrenmek mümkün değildir. Önemli olan bu hataların neden kaynaklandığını bularak bir kez daha tekrarlamamaktır. Eğer hatalarımızdan ders çıkarmazsak, sürekli aynı şeyleri tekrar ederiz. Geçmişte yaşanılan her şeyin bize bir deneyim kattığını düşünerek, gelecek için bunlardan bilgi çıkarmak, başarının size daha hızlı gelmesini sağlayacaktır.
Ön yargılarınızdan kurtulun
İş hayatında başarılı olmanın ve kariyer basamaklarını hızla tırmanmanın önündeki en büyük engel önyargılardır. Birçok kişi, yeteri kadar bilgi edinmeden ve dinlemeden, karşısındaki bireyler hakkında yargıya varır. Bu da olayları tüm gerçekliğiyle görmemizi engeller. Hayatınıza yeni giren kişiler hakkındaki önyargılarınızı azaltır ve bireyleri olduğu gibi kabul etmeyi öğrenirseniz, hem daha mutlu hem de daha başarılı bireyler olabilirsiniz. Kendinize sürekli farklı sorular sorarak önyargılarınızı ortadan kaldırabilirsiniz.  

Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/pembenar 

Devamını Oku... »

İyi Yönetici Olmanın Yolları

İş hayatında yöneticilik uzaktan göründüğü kadar kolay değil. Elbette bu işin de kuralları var. Bu kuralların ne kadarına uyabilirseniz yöneticiliğiniz de o kadar uzun sürer!
Çalışanlarınızı yaptıkları işin bir şeyleri değiştireceğine inandırın- Bu elbette böyledir diye düşünmeliler-Her üyenin kendine özgü hedeflere odaklandığı bir topluluk, doğru dürüst bir ekip oluşturamaz!
Gerçekçi hedefler koyun, sahiden gerçekçi hedefler...
Üstlerinize problemlerle ilgili geribildirim verin!
Toplantı amacını önceden belirleyerek, bu amacı mutlaka geçekleştirin.
Toplantılara tam zamanında başlayın, kimseyi beklemeyin.
Eski tarz toplantılara bir son vermek gerek; toplantıları eğlenceli hale getirin!
Ekibinizi kendinizden daha iyi hale getirin!
İyi bir ekip oluşturduğunuzda, sizi yönetici olarak kabullenmek insanlarda alışkanlığa dönüşür!
Sınırlarınızı koruyun Net sınırlar ve sıfır hoşgörünün iyi yanı geçilemeyecek bir çizgi çekmesidir.- Bu çizgi her konuda hüküm vermenize yarayacak bir ölçüt olacaktır...
Kimse tek ıslıkla senfoni çalamaz, senfoni için bir orkestra gerekir..
Üzerinizdeki yükü azaltın ya da olabildiğince azaltmaya çalışın.
Eğer bu size acı veriyor korkutuyorsa , o zaman gerçek bir görev devri yapıyorsunuz demektir.
Ekibinizi oluşturun ve onun iş yapacağına inanın!
Bırakın hata yapsınlar; patron kusur arar yöneticiyse hataları onarır...
Bana anlatırsan aklımda bir saat kalır, gösterirsen bir gün kalır, ama yapmama izin verirsen ömür boyu aklımdan çıkmaz!
Hepimizin farklı özellikleri var!
Birbirimizin aynı olsaydık, ekip halinde çalışmazdık. Ya hepimiz lider olurduk ya da hepimiz izleyici!
İnsanları cesaretlendirin İşe başlamadan önce yapacakları işin iyi olacağını söyleyin...
Doğru işlere uygun kişileri bulma sonra da onları işleriyle baş başa bırakma konusunda başarılı olmanız gerekir!
Sorumluluğu üzerinize alın Ekibinizi bahane etmeniz kolay olabilir, ama bu sizi aklamaz!
Yeri geldiğinde ekibinizin hakkını teslim edin! "İtibarın kimin hesabına yazıldığına aldırmadığınızda ne çok şey başarabildiğinizi görmek şaşırtıcıdır!"
Ekibiniz olmasaydı, elinizde satacak bir şey de olmazdı!
Ekibinize her şeyin en iyisini verin, sonra da bırakın işlerini yapsınlar...
Kutlayın İnsanlar işlerine heyecanla geliyorlarsa... hiç korkmadan serbestçe hata yapabiliyorlarsa... rapor hazırlamak ve toplantılara girip çıkmak yerine işlerine yoğunlaşıyorlarsa, demek ki başlarında bir lider var!"
Yaptığınız ve söylediğiniz her şeyin kaydını tutun "Düşüncelerinize dikkat edin, sözcüğe dönüşürler. eylemlerinize dikkat edin, alışkanlığa dönüşürler. Alışkanlığınıza dikkat edin, karaktere dönüşürler.. Karakterinize dikkat edin yazgıya dönüşür!" Frank Outlaw
Ne kadar iyi bir yönetici olursanız, elinizde o kadar enformasyon görünmesi gerekir!
Ekibiniz için savaşınÇok zor iş üstesinden gelmenin tek yolu, hepimizin bir ekip olarak birlikte çalışmasıdır! Bu da ben ne diyorsam onu yapmanız anlamına gelir
Michael Caine, İtalyan İş Filminden
İnsanlar konuşurken dikkatle dinleyin. Çoğu insan dinlemez! Ernest Hemingway Onlarla konuşun. Geribildirim fikir ve yaratıcılıklarından faydalanın!
Bir işi bir ekip elemanı kadar iyi yapabilmek şart değildir; ona bu iş için para ödüyorsunuz!
Bırakın sizden daha fazla bildiklerini düşünsünler (öyle olmasa bile)

İnsanlara onlardan ne beklediğinizi tam olarak anlatın
Son derece basit görünüyor, işlerini yapabilmeleri için onlardan ne istediğinizi söyleyin , yeter. Ne yazık ki insanlar çoğu zaman kendilerinden ne beklendiği söylenmeden işe koşulurlar.
Büyük bir topluluğa hitap eden genel duyurulardan kendileriyle ilgili bir sonuç çıkarmazlar.

Her hafta birisi yeni bir fikirle gelirse, yıl sonunda kendileri ve tüm ekibin önünde koca bir yeni fikir yığını birikir.
Yenilikçiliği yüreklendirin. Güzel fikirleri ödüllendirin.
Fikirlerin (benimsenmeseler bile) saygı ve değer gördüğü bir kültür yaratın!

Kadronuza sorun değil, çözüm getirmeyi öğretin!
Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna ilişkin bir fikri her zaman şöyle karşılamak gerekir: Peki benim ne yapmamı istiyorsun?

İşinizden zevk alın
"Bir şeyi ne kadar isteyerek yaparsam bana o kadar işten değilmiş gibi gelir."
Kimse size son derece ciddi ve telaşlı olmanız gerektiğini söylemedi.
Size işe almalarının sebebi yalnızca verilen işi yapmanızdır!

Yaptığınızın gerçekten ne olduğunu bilin Bir planınız yoksa, haritanız yok demektir, haritanız yoksa, defineyi asla bulamazsınız!
"O tekneyi iki adamla yürütemezsiniz. Limandan bile çıkaramazsınız."
"Ben Kaptan Jack Sparrow'um evlat. Anladın mı?"
Johnny Depp, Karayip Korsanları: Siyah İncinin Lanetinde
Girişimci olun, tepkici değil!
Yüzyılımızın elektrik ampulü, uçak ve bilgisayar gibi en önemli ilerlemeleri yenilikçiler - var olmayan şeyleri hayal eden ve bunun niçin olmadığını soran kişiler- tarafından gerçekleştirilmişlerdir.
İşinde öne çıkabilmek için böyle bir yenilikçi ruhun varlığı, değer yaratmak için inatçı bir çaba gösterme kararlılığı gerekir."
Tutarlı olun "Çekici olmayan ile profesyonel olmayanı, her ikisini de değerlerini azaltmadan birleştiren günlük iş adamı görüntüsüne hayranım." Dilbert
Kendinize gerçekçi hedefler koyun -ama sahiden gerçekçi olun.
Bir oyun planınız olsun, ama kimse bilmesin.
Her işi onu yapanın kendi portresidir. Eserinize, üstün meziyetinizle imza atın!
Anonim Oyun planınızın kısa hem de verimli hedefler içermelidir.
Hatalarınızdan ders çıkarın
"Kariyer yaşamınızda karşılaşabileceğiniz bir yenilgi, kötü giden bir aşk macerasına benzer. Hatalarınızdan ders almanızı bilmezseniz büyük olasılıkla bunu yeni işinizde tekrarlamanız kaçınılmaz olur. 
Birçok profesyonel ya kötü bir işten kaçmaya heves eder ya da işsiz kalmaktan korkar, tıpkı bazılarının kişisel ilişkilerinde yaptığı gibi, kendine hiç uygun olmayan bir işten onun benzeri bir yenisine atlar.
Ağır bir darbe alıp da bu bozgunun nedenini araştırmazsanız, kendinizi bir başka yenilgiye hazırlarsınız."
Bradley G. Richardson, To Move Ahead Again, Learn From Career Setbacks"
Öğrendiklerinizi unutmaya hazır olun Yöneticilik, arkası kesilmeyen bir deneyim edinme sürecidir.
Öğrendiklerinizi unutmaya hazır olun - bir zamanlar işe yarayan şeyler zamanla değişir.
"Sizi şu yönde yüreklendirmek isterim: Okulda ne öğrenmiş olursanız olun, öğrendiklerimizi unutmaya ve yeniden öğrenmeye her zaman hazır olun. Düş kurmaktan asla vazgeçmeyin. Hep birlikte daha iyi bir dünyayı düşlediğimiz takdirde, bunun gerçekleşeceğini size temin ederim."
Profesör Muhammed Yunus, Güney Üniversitesi
Kilit noktadakilerle dostluk kurun
"İnsanların çeşitli insanlar tanıdığı ve büyük olasılıkla 'kariyerini ilerletmek için' için yeri geldiğinde bu bağlantılarından yararlandığını gizlemeye kalkmak anlamsız olur."
Anarko punk müzik grubu "Active Slaugter"dan Obiİş yaşamında sözü geçen etkili kişiler vardır, bunları tanımanız ve onlarla dostluk kurmanız gerekir.
Onlardan biri gibi davranın ve konuşun Annem bana derdi ki, 'Askerleri seçersen general, rahipliği seçersen papa olmalısın ama ben ressamlığı seçtim ve Picasso oldum."
Pablo Picasso Orta düzeyde bir yöneticiyseniz, üst düzey yöneticiler gibi hareket eder ve konuşur hale gelmelisiniz!
Hem astlarınıza hem de üstlerinize bakış açılarını anladığınızı gösterin
"Karşıtlarına nazik davranmak ve onların bakış açısını anlamaya istekli olmak şiddetsizliğin abecesidir.
Mahatma Gandhi
Geri çekilmeyin - duruşunuzu savunmaya hazır olun
"Hayatınızın kötü adamı kim olursa olsun karşısına dikilmekten korkmayın"
Yaptığınız şeye tutkuyla bağlıysanız, haklı olduğunuzu bildiğiniz konuda ayak diremek o kadar da zor olmaz.
Politika yapmayın
"Bir toplantıda politika yapan birini görürseniz, şöyle deyin: Politika yapıyorsunuz, kendinizi daha iyi hissettiğiniz zaman yine gelin."
Her şirkette insanı arkadan vurmaya kalkmadan iş yapanlar vardır.
Onlarla dost olun.
İnsanları korkutmayın
"İnsanın kendi önemine ilişkin doğru bir bakış açısı tutturabilmesi için, herkesin kendine tapacak bir köpeği ile kendisini umursamayacak bir kedisi olmalıdır."
Dereke Bruce İnsanlara iş yaptırmak için korkutmak yerine ödüllendirme yaklaşımının geçerli olduğu bir kuruluşta çalışmak çok daha iyidir.
Sevilen biri olmaktan çok saygı duyulan biri olmayı tercih edin! "Bütün öğrencilerin bütün öğretmenleri sevemeyeceği bilinen bir gerçektir. Aynı zamanda büyük öğretmenlerin en belirleyici özelliği, sevgiden çok saygı kazanmalarıdır. Ancak bu ikisinin de kazanma şansı, en çok "Bana ön adımla hitap edin" diyerek sağlanacak yüreklendirme ve hak tanıma sayesinde artar."
Gizemli bir hava, bir kudret havası yaratmalısınız.
İş Hayatının Atasözleri Eğer işiniz başka hiçbir şeye zaman bırakmayacak kadar yoğunsa yanlış giden bir şeyler var demektir; sizinle ya da işinizle ilgili. William J. H. Boetcker Bilmediğiniz şeyin size zarar vermeyeceğini büyük ihtimalle duymuşsunuzdur, ama iş hayatında verir. C. S. Lewis
İş hayatı bütün lise ve üniversitelerden daha zor bir okuldur. Thomas A. Edison İş hayatındaki sürprizlerin yüzde doksan dokuzu olumsuzdur. Harold S. Geneen Spor birçok yönden iş hayatına benzer. Diğerleri kadar iyi ya da daha iyi olmak isterseniz onlar kadar zinde olmalısınız. Zinde ve yetenekli olduğunuz zaman; iyi oyuncu ile çok iyi oyuncu arasındaki farkı belirleyen ise kararlılıktır. Anthony J. F. O'Reilly İşi ofiste bırakmak iyi bir kural gibi gözükebilir ama daha da iyi olabilir; çünkü başarıyı arzulayan biri, ayakta olduğu her saat yeni fikirler ve programlar üretiyor olmalıdır. İşi çalışma saatlerinden sonra düşünmemek kulağa iyi gelir fakat farkettim ki bir kere rahatladıktan sonra arkasından iş sıklıkla gelmez. John H. Peterson
Birçok işyerinde, mesai saat 5'te biter. Fakat başarıyı izleyenler, bugünü dünden devralır ve yarına kadar taşırlar. Lawrence H. Martin İş hayatı bisiklete binmek gibidir. Ya sürekli pedal çevirirsiniz ya da düşersiniz.
Bir iş ya daha iyi ya da daha kötüye doğru ilerler. Calvin Coolidge Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur. P.Drucker
Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir. Ve her zaman oradadırlar. Sigmond Freud Bir işe girişmek için iyi bir gerekçemiz yoksa, ona başlamamak için iyi bir nedenimiz var demektir. Çiçero Dünyanın en güç işi bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir. Mevlana Hırs bir teknenin, yelkenini şişiren rüzgara benzer. Fazlası tekneyi batırır. Azı da tekneyi olduğu yerde saydırır. Voltaire
Kendi omuzuna tırman. Başka nasıl yükselebilirsin ki! 
Nietzche
Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın Konfucyus
Hata yapmaktan korkmak, ilerlemenin ölümüdür. Alfred North Whitehead
Her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur. Fransız Atasözü

Devamını Oku... »

30 Mart 2016 Çarşamba

Patronlar ve Liderler Arasındaki Kolayca Göze Çarpan 9 Temel Fark

Patronlar ve lider olabilenler arasındaki temel farklar:
1. Patron ilgisizdir, lider ise motivasyon kaynağıdır.
2. Patron 'ben' diyerek söze başlar, lider ise 'biz' der.
3. Patron insanlardan faydalanır, lider ise onları geliştirir.
4. Patron korku uyandırır, lider ise saygı kazanır.
5. Patron tüm iltifatların sahibi olup övünür, lider ise takdir etmeyi ve övmeyi bilir.
6. Patron yönetir, lider öncülük eder.
7. Patron kısa vadeli düşünür, lider ise ileriyi görür.
8. Patron yöneticidir, lider ise meslektaş.
9. Patron tüm dikkatini işleyişe verir, lider ise insanlara odaklanır.

Devamını Oku... »

Yeni İş ve İlk Hafta

Yeni bir işe başladınız. İş yerindeki ilk haftanız henüz bitmedi. Çevreye ve iş arkadaşlarınıza alışmaya çalışıyorsunuz. Ya da uzun zamandır aynı iş yerinde çalışıyorsunuz. İş arkadaşlarınızla ve patronunuzla iyi ilişkiler kurdunuz.
Ama yolunda gitmeyen bir şeyler var. Karşı masada oturan iş arkadaşınız bir süredir size kötü bakışlar fırlatıyor. Yanınızdan geçerken size çarpıyor ve özür dilemiyor. Sabahları “günaydın”, akşamları “iyi akşamlar” demiyor. Diğer iş arkadaşlarınızla konuşmaya yeltendiğinizde sözünüzü kesip onlarla konuşmaya başlıyor. Size daha önce yaptığınız işlerle ilgili sorular soruyor ancak cevaplarınızı doğru düzgün dinlemiyor. Dinlediği zamanlarda da sizi ve yaptıklarınızı ya küçümsüyor ya da kendisinin aynı şeyleri çok daha iyi yapacağını söyleyerek sizi eleştiriyor.
Önceleri, onun karakterinin böyle olduğuna, size yönelik bir şeylerin olmadığına inanıyorsunuz. Ancak zamanla size yönelik bu kötü hareketleri artıyor. Hevesinizin kırıldığını hissediyorsunuz, sabahları o insan aklınıza geliyor ve sırf onunla karşılaşmamak için işe gitmek istemiyorsunuz. Ofiste huzursuz ve korkak şekilde çalıştığınızdan performansınız düşüyor, eğer yeniyseniz daha ilk günlerden kötü bir çalışan izlenimi veriyorsunuz…
Daha önce böyle bir olay yaşamış, şu anda yaşıyor ya da gelecekte yaşayacak olabilirsiniz. Çünkü zor insanlar, hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında bulunurlar. “Zor” diye tanımlanan insanlar genel olarak çevrelerindeki herkese kötü davranıyorlarsa onlarla başa çıkmanın daha kolay olduğu bilinmektedir. Çünkü onların davranışları belli bir kişiyi hedef almamaktadır, yapıları gereği bu şekilde davranırlar. Bu yüzden onların bu kötü özelliğini törpülemek daha kolay olacaktır. Ancak bu zor insan, tavırlarıyla sadece sizi hedefliyor ve sizin yaptıklarınızı küçümser nitelikte hareket ediyor ise onlarla mücadele etmeniz zor olacaktır.
Bazı İnsanlarla Anlaşmak Neden Zordur?
“Coping With Difficult People- Zor İnsanlarla Başa Çıkmak” kitabının yazarı Robert M. Bramson, Ph.D bazı insanların neden farklı tavırlar sergilediklerini şöyle açıklıyor: “Bazı insanlar karşılarındakinin performansını düşürmek ve onların şevkini kırmak için bilerek ‘zor’ tavırlar sergiler. En kötüsü de, bu tavırlarını değiştirmeleri için onlara teklif edilen tüm yardımlara ve iletişim yollarına karşı bağışıklık kazanmış olmalarıdır. Tüm bu çabalar sonuçsuz kalır.”
Her zor insan birbiriyle aynı davranışları sergilememekte, karakterler nasıl çeşitlilik gösteriyorsa kötü ve zor davranışlar da aynı şekilde çeşitlilik göstermektedir. Kimileri genel olarak “zor”dur, yani herkesi aynı şekilde terslerler. Diğerlerinin kötü davranışları ise sadece size yöneliktir. Bazı zor insanlar sürekli konuşup hiç dinlemezken diğerleri de hep son sözü söylemek isterler. Kimisi verilen görevleri yerine getirmezken diğeri sürekli sizi eleştirir. Bir başkası sürekli kendinden bahsederken diğeri bütün gün konuşmadan oturabilir.
Zor iş arkadaşınız sizinle sonsuz bir güç yarışına girebilir, hatta patronunuzla iyi ilişkiler kurup sahip olduğunuz pozisyonu kaybetmenize bile sebep olabilir. Aranızın iyi olduğu diğer iş arkadaşlarınıza yaklaşıp onlarla iyi ilişkiler kurabilir ve böylece sizi saf dışı bırakmaya da çalışabilir. Sizi onların yanında küçük düşürerek moralinizi bozmayı hedefleyebilir.
Bunun gibi daha birçok zor insan örneği verilebilir. Robert Bramson da en belirgin 4 “Zor İnsan” çeşidini şöyle tanımlıyor:
Agresif İnsanlar: Bu insanlar karşılarındakinin ya kendilerinden kaçmalarını ya da öfkeyle kendilerine saldırmalarını beklerler. Bu davranışlara karşı hazırlıklıdırlar. Saldırgan bir tavırla karşılık verip sizi rencide edebilirler. Bu yüzden onlara karşı durun ama savaşmayın. Amacınız fikirlerinizi kendinizden emin bir şekilde savunmak olsun, polemik yaratmak değil. Sakin bir şekilde kendinizi ifade edin ve size yönelik saldırgan tavırlara kendinizden emin bir şekilde karşılık verin.
Pusuda bekleyenler: Bu insanlar, en uygun zamanı bekleyip kurnaz bir şekilde saldırma konusunda ustadırlar. Mizahi yöntemlerin arkasına sığınarak ve alaycı ses tonlarıyla sizi küçük düşürmeyi hedeflerler. Polemiğe girmek istemediğiniz için bu insanlarla mücadele etmekten kaçınıyor olabilirsiniz. Ama unutmayın ki ne kadar geri çekilirseniz o kadar üstünüze gelirler. Bu yüzden karşınızdaki zor insana soruyla cevap verin. “Galiba şaka yapıyorsun, yoksa yanılıyor muyum?” diye bir soru karşısında o da geri adım atacak ve büyük ihtimalle sadece şaka yaptığını söyleyecektir. Dahası, bir daha kolay kolay size sinsi şakalar ya da küçük düşürücü oyunlar yapamayacaktır.
Sürekli şikâyet edenler: Bu insanlar; düşmanlık dolu bir dünyada yaşadıklarına inanırlar, bu yüzden karşılarındakine güvenmezler. Kendilerine olan güvenleri de azdır. Eksik olan özgüvenlerini saklamak için memnuniyetsiz, her şeyden ve herkesten şikâyet eden bir tavır içine girerler. Bu insanlarla mücadele ederken negatif bir tavır sergilemektense onlara iyimser bir şekilde yaklaşın. Olayların, onlara görünmeyen iyi yönlerini göstermeye çalışın.
Sessiz insanlar: Sorularınıza kısa cevaplar veren ya da sizi duymazlıktan gelen, sürekli somurtan insanlarla anlaşmak zordur, çünkü bu insanlar çekingendirler. Mümkün olduğunca az konuşur, çevrelerindekilerle diyaloga girmezler. İnsan ilişkilerinde de ilk adımı kolay kolay atamazlar. Bu yüzden onlarla anlaşmaya çalışırken “evet-hayır” cevaplı sorulardan çok, uzun cevaplı soruları tercih edin. Cevap vermeleri için onlara zaman verin ve sabırla bekleyin. Cevaplarını dikkatlice dinleyin ve ilgili tavrınızı yitirmeden sohbeti uzatmaya çalışın.
Sorunlara bakış açısının önemi
Amerikalı RET (Rasyonel Emosyon Terapi) tedavi uzmanları Beck ve Ellis, kişiler arası ilişkilerde problemlerin oluşma nedenlerini şöyle açıklamışlardır:
1.Olaylardan değil, olaylara bakış açımızdan problemler oluşur.
2.Tüm ruhsal problemler katılık, esnek olamamak, hoş görüsüzlükten kaynaklanmaktadır.
Bu açıklamadan da anlaşılabileceği gibi bireysel ilişkiler her zaman karşı taraftan kaynaklanmamaktadır. Bazen kişilerin olaylara bakışı ve onları değerlendirişi de sorunların gerçek nedeni olabilmektedir. Size sadece bir kere kötü davranmış bir kişi için “O zaten çok terstir.” genellemesinde bulunmak ya da küçük bir anlaşmazlığa düştüğünüz kişi için “Ben zaten onunla hiç anlaşamıyorum.” etiketlemesini yapmak sorunları çözmeyecek, aksine ilişkinizi daha da zora sokacaktır.
Aynı şekilde, size yönelik haksızlıklara aynı saldırgan tavırla karşılık vermek, samimi iş arkadaşlarınızla zor insanlara karşı tavır almak ya da bu zor iş arkadaşlarının masasına tehdit dolu isimsiz mektuplar bırakmak da bir çözüm değildir. Bu nedenle herhangi bir problem karşısında, olaylar soğukkanlılıkla gözden geçirilmeli ve kişi önce kendini değerlendirmelidir. Sorunun kendisinden değil de karşısındakinden kaynaklandığından emin olduğunda da bunu onunla konuşarak çözmeye çalışmalıdır.
Zor İnsanlarla Mücadele Yöntemleri
İş yerindeki zor insanlarla mücadelenizde şunlara dikkat edin:
İşe kendi davranışlarınızı gözden geçirerek başlayın: Problemi yaratan gerçekten karşınızdaki kişi mi yoksa siz mi aşırı tepki veriyorsunuz? Aynı tip insanlarla anlaşmada hep problem yaşıyor musunuz? Hassas olduğunuz noktalar mı var? İş ilişkilerinizdeki problemleri çözerken önce kendi davranışlarınızı gözden geçirmeli ve problemin gerçekten karşınızdakinde olduğundan emin olmalısınız.
Yaşadıklarınızı güvenilir bir arkadaşınızla paylaşın: Canımızı sıkan olaylarla karşılaştığımızda ya da çok sinirlendiğimizde olaylara tarafsız bakmamız zorlaşır. Amacımızın polemik yaratmak olmadığını unutur, o öfkeyle gerçeklere odaklanamayız. Böyle durumlarda tarafsız, üçüncü bir kişinin yorumları çok işimize yarayacak, gerçekleri daha iyi görmemizi sağlayacaktır.
Problem yaşadığınız kişiyle özel olarak konuşun: Konuşarak birçok sorun çözülebilir, yeter ki konuşma üslubunuza ve verdiğiniz mesaja dikkat edin. Konuşma sırasında sadece karşı tarafı suçlayan bir tavır sergilemeyin. Uyumlu olmaya ve karşınızdakini de dikkatlice dinlemeye özen gösterin. Karşınızdaki insanın da barışı ve huzuru sağlamayı en az sizin kadar çok istediğini varsayarak ona yaklaşın. Bu tutumla yaklaşıp ilk adımı siz atarsanız sonuç büyük ihtimalle olumlu olacaktır.
Değişimi gözleyin: İlk görüşmenizden sonra size karşı tavrı değişti mi? Sorunlar azaldı mı? Yoksa her şey aynı mı? Bu soruların cevaplarını gözden geçirip bir daha görüşmenize gerek olup olmadığına karar verin. En önemlisi o insanla iyi ilişkiler kurmak istediğinizden emin olun. Ona göre davranışlarınızı düzenleyin.
Farklılıkları avantaja dönüştürün: İş arkadaşınızla aranızda problem yaratan karakter farklılıklarını artıya dönüştürebilirsiniz. Aranızdaki sorunu çözdükten sonra sohbetlerinizi daha da artırarak, ona içten bir tavırla yaklaşıp ondan öğrenecek çok şeyiniz olduğu mesajını ona iletirseniz zamanla iyi arkadaş bile olabilirsiniz. Önemli olan farklılıklarınızı probleme değil, avantaja dönüştürmeyi bilmek.
Eğer bu yaklaşımlar işe yaramazsa, zor insanla ilişkilerinizi sınırlayın: Bütün mücadele yöntemlerini denedikten, karşınızdaki zor insanla anlaşmaya çalıştıktan sonra yine de aranızdaki sorunlar devam ediyorsa bu insanla iletişiminizi sınırlayın. İşinizin gerekliliklerini ihmal etmemek şartıyla bu kişiyle mümkün olduğu kadar az beraber olmaya, az diyalog kurmaya özen gösterin. Onun etkileyemeyeceği projeleri seçin.
Gerekirse aynı şirket içinde başka bir bölüme transfer olun: Eğer karşınızdaki insan çok etkiliyse veya onunla iletişiminizi çeşitli sebeplerle sınırlayamıyorsanız aynı şirket içinde bir başka bölüme geçiş yapabilirsiniz. Yeniliklere açık olduğunuz sürece yepyeni bir işe adapte olmakta zorlanmazsınız. Yeter ki uyumlu olmayı ve özgüveninizi korumayı bilin.
Zor İnsanlarla Mücadele Ederken Bunları Yapmayın
Zor insanların davranışlarını hemen kişisel olarak almayın. Bu zor insanların davranışları karakterlerinin bir parçası olabilir. Bu yüzden çevrelerindeki herkese kötü davranışlar sergiliyor olabilirler. Zor insanların tavırlarının sadece size yönelik olduğundan emin olduğunuzda harekete geçin.
Zor insanlarla mücadele etmekten ve onlarla sorunlarınızı çözmekten kaçmayın. Çünkü çözülmemiş sorunlar birikir ve daha büyük problemlere yol açar. Ayrıca kaçmak sizi zayıf gösterir ve zayıf insanlar daha çok saldırıya maruz kalırlar.
İçinde olduğunuz durumdan ya da zor iş arkadaşınızdan sürekli şikâyet etmeyin. Yöneticileriniz, kendi sorunlarınızla neden başa çıkamadığınızı düşünecek ve bu davranışınızı profesyonel bulmayacaktır.
Bu kişilere onların silahıyla yani saldırganlıkla karşılık vermeye çalışmayın. Çünkü siz bir amatörsünüz, onlarsa bir yaşam boyu böyle davranıp buna alışmışlar. Alışık olmadığınız bir tavırla başarıya ulaşamazsınız. Kendiniz olmayı deneyin.
Taviz vermeyin; çünkü ne kadar taviz verirseniz verin, zor insanlar her zaman daha çok isterler.
Onları değiştirmeye çalışmayın, başaramazsınız. Sadece onlara karşı davranışlarınızı gözden geçirip biraz değiştirerek iş yerinde huzuru yakalayabilirsiniz.
Problemlerin çözümü sizin elinizde…
İş yerindeki zor insanlarla mücadelenin anahtarı yine sizin elinizde… Yapıcı olduğunuz, konuşarak problemleri çözmeye çalıştığınız ve kendinizden emin olduğunuz müddetçe sorunlar kendiliğinden çözülecektir.
Bunu yaparken sağlam özgüveniniz, kendinize ve işinize olan inancınız işinizi daha da kolaylaştıracak, sorunların çözümünde size yardımcı olacaktır. Böylece her sabah işe giderken yüzü gözünüzün önüne gelen, onunla yine karşılaşma fikri bile ayaklarınızın geri geri gitmesine sebep olan zor iş arkadaşınızla da barışı sağlamakla kalmayacak, belki de sağlam bir arkadaşlığın temellerini de atmış olacaksınız.

Referanslar:
Heathfield, Susan M. Rise Above the Fray: Options for Dealing with Difficult People at Work.
http://humanresources.about.com/od/workrelationships/a/difficultpeople.htm
İş İlişkileri ve Problemleri
http://www.hastarehberi.com/psikiyatri/psikiyatri2/isiliskileriveproblemleri.htm
Meyerson, Harriet. The Confidence Center- Employee Relationships- How to Deal with Difficult People
http://www.confidencecenter.com/art12.htm
O’Connor, Karen. Dealing with Difficult People at Work.
http://www.fabjob.com/tips180.html


Kaynak:insankaynaklari.com
insankaynaklari.com içerik ekibi





Devamını Oku... »
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blog Arşivi