Başarılı
Girişimciler
Çoğu mütevazı bir
yaşamdan gelir. Steve
Jobs, orta direkten bir ailede yetişmişti. Tıpkı Oracle’ın kurucusu ve CEO’su
Larry Ellison gibi. Kraft Foods’un kurucusu James L. Kraft da işe 1903 yılında
Chicago’da kapıdan kapıya toptan peynir satarak başlamıştı. Bundan daha
mütevazı bir yaşam olabilir mi?
Tutkuları vardır. Şef Bobby Flay, yiyecek ve yemek pişirme konusunda o kadar tutkuluydu ki,
daha 8 yaşındayken kendisine Noel hediyesi olarak kolay pişiren bir fırın
alınmasını istemişti. Program yazma veya bilgisayar çipi tasarımının kendileri
için bir tutku olduğunu söyleyen düzinelerce yazılım ve donanım tasarımcısı
tanıdım. Çoğunluğu olmasa da, pek çok başarılı girişimci de, belli bir endüstri
dalı veya sektör üzerinde odaklanmaya eğilimlidir.
Çoğu eylem insanıdır. Son, büyük hayaller kurup dikkatli planlar yapsa
da, her zaman bir eylem adamı olmuştur. Tüm yaşamı, kariyeri ve şirket geçmişi,
bir biri ardından gelen büyük olaylarla doludur. Aynı şekilde, Bill Gates de
daha önce bir benzerini hiç yapmamış olduğu halde, IBM’in yeni üreteceği
kişisel bilgisayarı için bir işletim sistemi oluşturmayı kabul etmişti. Sonra
50.000 Dolar ödeyerek bir sistem (QDOS) satın aldı ve o sistemle üretilen her
bilgisayar için kendisine ödenen lisans ücretleriyle milyarlar kazandı.
Düşündüklerini açıkça
söyleyen mükemmeliyetçi kişilerdir. Atari’nin kurucusu Nolan Bushnell, Steve Jobs’un
şirketteki ilk gününde Bushnell’in ofisine girerek “Bence
gerçekten mükemmel bir şirketiniz var. Her şeyin oldukça düzgün olduğunu
gördüm, ama lehimli bağlantılarınız berbat” dediğini söylüyor.
Bushnell “O zaman düzeltelim” deyince, Jobs “zaten düzelteceğim” demiş. Jobs’un kusurlara ve olanla
yetinmeye hiç tahammülü yoktu. Onu özgün ve başarılı yapan özelliği de buydu.
Başladıkları noktada
kalmazlar. Şirket
kuran birçok girişimci ve risk sermayedarı size ilk bulunan fikrin genellikle
büyük bir şey olmadığını söyleyecektir. 3M’in kurucuları işe zımpara taşı
üretmek amacıyla korindon madeni çıkararak başlamıştı. “Korindon” un anortozite
dönüştüğünü gördüklerinde, bunu zımpara kâğıdı üretmek için kullanmayı
denediler. Ama o da olmadı. Bu olay, yüzyılın başlarında yaşanmıştı. Post-it
notlarını ise sanırım 75 yıl sonra yarattılar. Ama o arada yüz binlerce buluş
ve ürün üzerinde çalışmışlardı.
Bütün bunları
girişimci olmak isteyen sizlere güzel bir tavsiye olarak özetleyecek olsam,
şöyle söyleyebilirim: Sizi başkalarından farklı
kılan tuhaf özellikleriniz varsa, onları mutlaka benimseyin ve
amacınıza ulaşmak için kullanın. Her birimizin kendine has tuhaf yanları vardır
ve fark yaratan da genellikle bu özelliklerdir.
Kaynak: Entrepreneur